Yaklaşık on dakika ayazın orta yerinde bekledim gözlerden kaybolan ve çantasını bana emanet eden adamı. Geldiğinde elinde iki bardak kahve vardı. Elime tutuştururken ince ince mırıldandı.
"Bu akşam kahve içmek istemediğini biliyorum. Bu, ellerini ısıtmak için."