Çocuğu eğit mekten çok kendi öfkesini yaşayan ya da yıkıcı istekleri ne doyum sağlamaya çalışan ana-baba, zaten çocuğu korkutmayı ve hırpalamayı amaçlamıştır. yetişkinlerin alaycı tutumları ergenin üzerinde yıkıcı etkiler yaratır.
Gerekli eğitim- ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düş mesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. Çekişmelerini boşandıktan sonra da sürdüren çiftlerin çocuklan için durum daha da karmaşıktır. Çocuğun ilk toplumsallaşma
deneyimlerinde karşılaştığı güçlükler de kaygı duyguları nın yerleşmesine neden olabilir. Çocuk, kendi yaşıtlarıyla da baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirmek zorundadır. Arkadaş ilişkilerinde karşılaştığı itici ve küçük düşürücü davranışlar, özellikle evde de benzer tepkilerle karşılaşıyorsa, çocukta yıkıcı izler bırakabilir.