Daha önceki kitaplarını da çok severek okuduğum yazar Murad Ertaylan’ın son öykü kitabı “Gardolaptaki Şemsiye”. Yine içten ve samimi anlatımıyla harika öyküler barındıran bir kitap. On dokuz farklı hikayeye yer veren kitapta en ilginç öyküsü ise, kitaba ismini de veren “Gardolaptaki Şemsiye” öyküsüydü. Okuyucuyu diri tutan ve dikkatini ölçen, başarılı bir hikayeydi. “Sıra Dışı Bir Anneanne” hikayesi ise hem komik hem de hüzünlü bir hikaye olarak akıllarda kalacak türden.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız, akıcı, merak uyandırıcı, duygu geçişleri sözcüklere mükemmel aktarılmış, her birine ruhunuzu bıraktığınız öyküler. Betimlemelerle, yerinde analizlerle, kendinizi buluyorsunuz okurken. Daha çok insana dair, çaresizliğin, umudun, umutsuzluğun, yokluğun hüzünlü hikayeleri yanında sevgiye dair ‘mutlu son’ hikayeleri de mevcut.. Arada açıp okumak isteyebileceğiniz, öykü kitabı sevmeyenlere bile iyi bir başlangıç olacak türden. Yazarın güçlü ve çarpıcı anlatım tarzına, her bir hikayeye ayrı hayran kalacaksınız. Öykü kitaplarını sevenlere, okuma alışkanlığı kazanmak isteyenlere önereceğim ilk kitaplardan. Tavsiyemdir.
#GardolaptakiŞemsiye
^
^
#alıntı
Büyük resme baktığında iyiye doğru giden, gelişen bir dünya ve toplum var. İki adım geri çekilerek perspektif kazanmaz ve miyop gibi her olaya dibinden bakarsan, parçası olursun o manzaranın. Tek gördüğün sürekli devinim ve tek yaşadığın kaos olur.
^
^
Mert Taylan #bloghemsire #öykü
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.