Gönderi

480 syf.
·
Puan vermedi
Bu büyük ailenin bir ferdi olmadan önce kitaplarımı seçerken, ölmeden önce okunması gereken kitaplar, 30 yaşına gelmeden önce okunması gereken kitaplar gibi listelerden faydalanırdım. Bu listeler beni bazen çok güzel kitaplarla tanıştırırken bazen de çok büyük hayal kırıklıkları yaratıyordu. Bu hayal kırıklıklarının en büyüğünü ise
Muhteşem Gatsby
Muhteşem Gatsby
isimli kitapta yaşadım. Kitabı öyle bir lanse etmişlerdi ki bir okur için olmazsa olmaz mahiyetindeydi. Hatta Amerikan edebiyatının en büyük eseri diyenler bile vardı. Bir heves eseri edindim ve kısa sürede de bitirdim. Sonrasında ise öyle bir hayal kırıklığı yaşadım ki anlatamam. Amerikan Edebiyatının en büyük eseri bu ise bende bir daha Amerikan Edebiyatı okumayacaktım. Günlerim bu yoğun çaba içerisinde eser seçimleri ve hayal kırıklıkları ile geçerken, bir gün derdimi dostum https://1000kitap.com/AKdrk/Duvar/ ’ya açtım. Bana bir platform olduğundan, gerçekçi değerlendirmeler yapıldığından ve okunan kitaplardan alıntılar paylaşıldığından bahsetti. İşte dedim aradığım bu! Telefonu kapatır kapatmaz kaydımı yapıp mobil uygulamasını indirdim. İlk başlarda alıntılarımı paylaştığım ve değerlendirmelerinden faydalandığım sadece bir kaynaktı. Sizleri tanıdıkça, sohbetler ettikçe dış dünyada asla bulamayacağım samimi bir ortama dönüştü. Çok güzel arkadaşlar edindim, çok güzel sohbetler ettim. Her bir üyesi ailemin birer ferdi oldu zamanla. Hepiniz sağ olun var olun. Bana bu güzel dünyanın kapılarını açtığınız, beni başka hiçbir yerde asla bulamayacağım bir samimiyetle karşıladığınız için. Hepinizi seviyorum, hepiniz ayrı ayrı ve bir bütün olarak çok özelsiniz benim için. Siteyle ilk tanıştığım bende henüz derin anlamlar taşımadığı dönemlerde adını sıkça yapılan övgülerle duyduğum bir eser vardı. Hayatın gerçeklerini anlatan ama Amerikan Edebiyatı. Salt bir gerçekçi olarak benim için tercih yapmak çok zor olmadı. İlk ay ki alışveriş listeme eklendi ve site ahalisi tarafından bana aldırılan ilk kitap oldu Martin EDEN. Yalnız biraz bekledi beni. Ta ki
Hakan Günday
Hakan Günday
’ın
Daha
Daha
kitabını okuyana kadar. Kitabın baş karakteri Gaza’nın iki abisi vardı. Afganistan’da ki buda heykelleri gibi. Kaçak göçmenleri taşıyan denizcilerdi kendileri. Dehşet vericiydiler ve dehşet verici bir yazar okuyorlardı.
Jack London
Jack London
. O an işte dedim benim yazarım. Hayatın gerçeklerini anlatan, dehşet verici, hasta ve saplantılı karakterleri olan. İlk fırsatta başladım kitaplığım da yer alan Martin EDEN’e. Acaba beklentilerimi karşılayacak mıydı? İlk okuduğum Amerikan Edebiyatı eserinin hayal kırıklıklarını üzerimden atabilecek miydim? Gaza’nın abileri ve ailem haklı mıydı? Tabii ki! Martin EDEN de hayatın gerçeğini buldum. Toplumsal sınıf farklılıklarını buldum. Yayın dünyasının kokuşmuşluğunu buldum. Bireyin heveslerini, aşklarını beklentilerini, bunalımlarını buldum. Hayata dair ne varsa hepsini buldum. Hayatın anlamını buldum. Artık gerçek hayatı anlatan, yaşayan bir başucu kitabım vardı Martin EDEN ve dehşet verici bir yazarım JACK LONDON. Bu kitap hayatın gerçeğini anlatıyor görmek ve anlamak isteyene! Öncelikle beni bu sitenin bir ferdi yapan dostuma, sonra beni bu muhteşem yazarla tanıştıran site ahalisine ve Gaza’nın abilerine teşekkürlerimi iletiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,8bin okunma
··
323 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Profil fotoğrafı Dostoyevski, kullanıcı adı Gogol'un yazdığı karakter, parantez içinde Hakan Günday'ın sözü derken İbrahim dostum en sonunda adını Jack Püskül yapma kararı aldı. İşte samimi inceleme böyle olur. :) Çok yakın zamanda ben de okuyacağım Martin Eden'ı. Beklentim haliyle yükseldi zamanla... Bu sitede böyle nitelikli okurların bu kitap hakkında böyle güzel şeyler yazması benim kitap hakkında daha da merak etmemi sağlıyor. Kalemine sağlık dostum.
İbrahim okurunun profil resmi
Dostum hepsini bırakıp denizlere açılacağım sanırım. Muhakkak ki Jack London ında izini bir yerlerde taşımam lazım. Profilden ziyade dövmesini mi yaptırsam diyorum :D Kesinlikle tanışman lazım. Herkesin okuması gereken bir yazar. Özellikle toplumsal gerçekçilerin. Ciddi ciddi düşüncelerimin bu kadar örtüştüğü, bu kadar gerçekçi bir adam görmedim. Hayat kadar gerçek. Çok teşekkür ederim ufak tefek birşeyler karaladık kendi çapımızda :)
Metin T. okurunun profil resmi
Bir dostum vermişti kitabı. Kıs kıs gülüyordu. Amerikalı sosyalist ya London, ondan vermiş kefere. Sene 1976. Mao Zedung'u reddetmiştik biz. O artık bir sosyal faşist diyorduk. Dev-Yolcular ise; yok, faşist değil ama kafasındaki tilkiler aslanları yendi, diyorlardı. Tam da bu zamana denk getirmişti kitabı eleman. Ne anlatmak istiyorsa artık. Novella dediğimiz bir kitaptı. Hani şimdilerde Uzun Hikaye dediğimizden. Romanda Çinliler dünyanın başına bela oluyordu. Tüm dünya (Batı) birleşip Çin'i kuşatıyor kimyasal silah dahil Allah ne verdiyse kullanıp tüm Çinlileri yok ediyorlardı. Böyle bir kitaptı. London'du yazarı. Değişimi insanın hep olumlu olmuyor. Galiba bunu anlatmak istemişti arkadaşım. Ama ben London'u hep sevdim. Tıpkı Heidegger'i sevdiğim gibi. Kalemine sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Kafasındaki tilkiler aslanları yedi, çok iyi tabirmiş :) ben Jack london ı çok sevdim. Artık benim dostlarımdan bırısı de kendisi :) Çok teşekkür ederim abi.. Sağlıcakla..
Ebru Ince okurunun profil resmi
Mutlaka "demir ökçe" ve mutlaka "yıldız gezgini " ...bizde sizi tanımadan seviyoruz efem :)) iyiki varsınız :)
İbrahim okurunun profil resmi
Bir fotografım bile yok değil mi :D Jack london a devam :) demir ökçeyi bende düşünüyorum. Vahşetin Çağrısı için ne diyorsun?
13 sonraki yanıtı göster
NigRa okurunun profil resmi
Kitabı şimdi bitirip soluğu burada aldım da, demek Hakan Günday Daha'da bahsetmiş Jack London'dan. İlginçtir ki Martin Eden'in kitabın sonunda yaşadığı ait olamama buhranını Kinyas ve Kayra' daki buhranla özdeşleştirdim. Acaba dedim Hakan Günday buradan etkilenmiş olabilir mi. Cevabımı da incelemenizde buldum. :)
İbrahim okurunun profil resmi
Kinyas ve Kayra ile daha arasnda baya bir yıl farkı var. Daha da çok net uslubsal olarak benzerlik var. Ayrıca yukarıda bahsettiğim iki karakterde Jack London ın karakterlerine benziyorlar. Kinyas ve Kayra için
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna Yolculuk
bu kitapta izler kovalamak istiyorum :) Aslına bakarsanız, 1890/1940 arasında yaşayan yazarların hepsinde o bunalım var. Daha çok bu bunalım eski ile yeni arasındaki sıkışmışlıktan, dünya savaşlarının getirdiği bunalımlardan ve yeni dünya düzenini oluşturulurken verilen korku ve yapılan baskılardan kaynaklanıyor sanırım. Vs Vs hepsi aynı çağ hepsinde aynı bunalımlar.
2 sonraki yanıtı göster
insan okur okurunun profil resmi
Sen de katıldın Martin Eden ve Jack London'cular kervanına he. Boşuna demiyorum ben Hocam. Benim her zaman ilk sırada olacak romanımdır. Kesinlikle ondan daha iyisini okudum okuyacağım biliyorum. Ama Jack London'un o hayatını kendime ders olarak almam gerek.
İbrahim okurunun profil resmi
Ben bu kadar gerçek bir adam görmedim hocam. O kadar yazar kıtap okudum bu başka birşeydi ya. Çok daha yuksek edebi değerler var ama bu kadar gerçek değil. Düşüncesel olarakta çok yakın geldi. Birçoğu sanki benim zıhnımden çıkmış gibi.
Abdurrahim Kara okurunun profil resmi
İncelemelerin her zaman göz dolduruyor üstad. Bu sitenin tam senlik olduğunu söylemiştim zaten :)
İbrahim okurunun profil resmi
Çok tesekkur ederim dostum :) sayende gerçek bir edebiyat ortamı ve kıymetli okurlarla tanıştım. Çok güzel sohbetler ettim, cok guzel arkadaslar edindim. Sağol varol! ;)
Seda okurunun profil resmi
Okumalara doyamadım..:)
İbrahim okurunun profil resmi
Hakan Günday, Gaza ve abileri. Saygı değer buda heykelleri. İsimleri neydi özledim kendileri. Onlarda bir Martin EDEN kadar, Jack LONDON kadar dehşet verici ve gerçekti :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.