Sözcü gazetesinde soner yalçının köşesini okumadan güne başlamam. O köşede ilk önce galatasaray formasıyla tanıdığım arda turan hakkındaki yazısını 'alışkanlıkla' okumuş yazıyı okumayı bitirdikten sonrada hayli utanmıştım. Sonra aynı hafta soner yalçın bir futbolcuyu daha köşesine konuk etti.Ergin keleş. Bir kitap yazmıştı. Futbola 9-10 yaşlarında başlayan ,ilk profesyonelliğini 15-16 yaşında tatan ergin keleşin yazdıkları soner yalçının kalem abartısımıydı yoksa başkasına yazdırılan bir kin kusma kitabımı merak ettim ve aldım. İyiki de almış ve okumuşum. Sporla uğraşan hele futbolla uğraşan birinin böyle akıcı bir türkçe kullanabildiğini, uğraştığı şeye- futbola -saygıyı ilk önce kendinin verdiğini boş laf konuşmaksızın meslekî sorunlara çözüm odaklı yaklaştığını okuyucu merkeze alarak merak odağını harekete geçirip soruyu, düşünmeyi okuyucuya bıraktığını taraf tutmadan anlatabilmiş ergin hoca. 2002 deki avrupa 3.lüğü bir başarı mı? Eğer bu bir başarı ise neden davamı gelmedi? Teknik direktör futbolcuyu kıskanır onu engeller mi? Kulüp baskanları kulüpleri kendi malları gibi mi görür? Genç futbolcu için kariyer mi, para mı onemlidir? Profesyonelliğe ilk adımı attikları zaman neden genç futbolculara psikolojik destek verilmez? Taraftar bu mesleğin neresindedir,futbolcuyu ne kadar etkiler? Alt ligler ile birinci lig arasindaki fark neden kaynaklanır ,çözüm nedir Avrupada bir futbolcu 40lı yaşlarını sahalarda karşılarken bizim futbolcular 30larında neden ıskartaya çıkar ? Emekli olur. Ülkedeki teknik direktör yokluğunun ana sebebi ne olabilir?...gibi soruları kitabı okurken sürekli kendinize sorduğunuzu fark edeceksiniz.

Nasıl Yıldız OlunmazErgin Keleş · İletişim Yayıncılık · 202254 okunma

·

227 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

elif burçak can