Çocuk eğitiminin kadının en önemli görevi olduğu tezinin karşısında bir başka önemli gerekçe daha bulunmaktadır. Eğitmek isteyenin bizzat kendisi de eğitilmiş olmak zorundadır. Kadının bugün, kelimenin geniş anlamında bu talebe ne kadar az uygun düştüğü üzerinde durmak bile gereksizdir. Yüzyıllardan beri boyunduruk altına alınan ve köleleştirilen, doğuştan itibaren sistematik bir şekilde fiziki ve ruhi köreltmenin hedef tahtası olan kadın, kaçınılmaz olarak, yeterli gelişmemiş olan ve tek yönlü gelişen bir yaratıktır.
Erkekler kendi aralarında kadını aslında insan türünün aşağı bir türü olarak görürler. Ve ne hayret verici iştir ki, insanlığa yaraşır bir konum için her mücadele çabasında, her uygun anda efendisi ve ustası tarafından aşağılık olduğu hatırlatılan bu gelişmemiş yaratık, yetişen kuşakları eğitmek üzere doğa tarafından «seçilmiş» olsun!