Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
ünlü arjantin kütüphanecesi jorge luis borges'nin babil kitaplığına aldığı ingiliz yazar william beckford'un eşsiz bir novellası. gerçekliğin ve olağanüstülüğün, halifelik ve aşağılığın, kör inançla tehlikeli inancın harmanlandığı harikulade bir gotik eserdir vathek. abbasi soyunun dokuzuncu halifesi olan vathek atalarının peşinden gitmeyip, bu dünyada sıkıntı çekmeyi istemez ve kendini zevk-i sefaya bırakır. beckford'un islamın tüm teferruatını nasıl ince ince işlediğini okumak şaşkınlık verir. peygamberleri, tanrıyı, şeytanı ve cehennemi, günahı, zevki ve şehveti, ruhu ve ölümsüzlüğü, halifelerin tebaasını ve saraylarındaki soyluları, murşitleri ve muritlerini, haremi ve hizmetkarları ve bir sürü durumu çok isabetli betimler ve yorumlarla aktarması kendisine duyulacak saygıyı bir kat daha artırır. vathek'te beckford, borges'nin de belirttiği gibi, dr. faustus, ilahi komedya ve moby dick eserlerinin bir karışımı gibidir. kendisine has üslubu bu sayılan tüm eserlerden sıyrılır. zaten işlediği konu diğerleriyle doğrudan ayrışır. yalnızca dante'nin ilahi komedya'sıyla bağdaşır. borges de zaten ilahi komedya'nın bir esintisi, yalıtımı olduğu iddiasında bulunur. vathek sarayında otururken bir yabancı gelir ve kendisine tuhaf bir hediye verir. bu bir kılıçtır ve üzerindeki yazılar değişip durmaktadır. lakin yazıyı kimse okuyamaz ve nihayet bir adam bu yazıyı okuyabileceğini iddia edip yazıları okur. ilk okuduğu yazı vathek'i övercesinedir. bir gün sonrasında tercüman şaşırır kalır, yazı değişmiştir. vathek tercüme etmesini söyler. o da, "vay haline bilinmesi tehlikeli olanları bilmek isteyene," gibisinden bir yazı okur. hediyeyi veren gizemli ve korkunç yaratık yer yarılmış yerin altına girmiştir sanki. hiçbir yerde izine rastlanmaz. vathek bu adamı bulmak için her şeyden vaz geçer. sağlığı bozulur, iktidarı sarsılır, kuvveti yiter. nihayet bu korkunç yaratık ortaya çıkar ve ona bir kadeh uzatır, içmesini buyurur. hemen kendine gelir vathek ve bir dediğini iki etmemeye başlar. nihayet araları fazla yakınlaşmadan dolayı açılır ve vathek bu kılıçları nerden ve kimden alındığı sorusunun cevabını ortadan tekrar kaybolan bu korkunç adamdan öğrenemez. yine tüm huzuru yiter ve bir kule inşa ettirir. aslında kulenin yapımı çok daha öncelere dayanır. göklerden bir cevap beklemeye başlar. yaratık -gavur dediği adam- ona bunların cevabını söyleyeceğini, hatta kendisine yeraltının tüm saraylarını da bahşedeceğini söyler, ancak bir şartı vardır, vezirlerinin çocukları da arada olduğu tam elli çocuğu kendisine kurban etmesini ister. bunun üzerine vathek pek kararsız kalmadan teklifi kabul eder. olay örgüsü gavurun daima baştan çıkarıcılığı ve aldatmacaları üzerinde devam eder. nihayet vathek, karşı konulamaz sonun içine düşer. annesi katharsis'e uymasının, peygamber hz. muhammed'in uyarılarına aldırmamasının acısını iblisin umarsız ve alçaltıcı bakışlarıyla idrak eder. bu ibretlik, trajik öykü beckford'un insanı umutsuzluğun ve umudu bir daha elde edememek üzere yitirilmesinin okuyucuya sunduğu kasvetli bir dikteyle son bulur. son olarak diyeceklerimi, kitapta geçen bu güzide mesajla bitirmek en doğrusu: "... tanrının insanın bilgisine koyduğu sınırların ötesine geçmek isteyen kör merakın cezası bu olacaktır; en saf varlıklara mahsus bilimlere sahip olmak isteyen hırs, ölçüsüz bir gururdan başka bir şey elde edemez, insanın kaderinin basit ve cahil olmak olduğunu göremez. böylece, boş bir şatafat ve yasak bir güce erişmek için binlerce günah işleyen, ruhu kararan halife vathek kendisini pişmanlıklar, sonsuz ve sınırsız acılar içinde buldu..." bir yıl sonra gelen düzenleme: aslında kafama takılan bir şey var. vathek, dünyalara sahip, evrenin tek efendisi olmak istiyordu. bunu yabana atmıyorum ama beckford da diyor ki, insanın kaderi sadece cahilliktir, bunun önüne geçemezsin! burada kafama takılan bir şey var beckford efendi! şimdi uzay araştırmaları "sınırların ötesine geçmek" demek miydi sana göre? tamam, muazzam bir dilin var. gerçekten sınırları zorlayan bir birikimle yazıyorsun. ama bu sınırlamak, bilimde "haddini bilmek" endişesi nedir? keşke bunun cevabını bizzat senden alabilseydim. william beckford, vathek ya da bir arap masalı ya da caliph vathek'in tarihçesi dost yayınevi'nden okunmuş olup, alıntı yapılan kısım da yine bu yayınevine aittir: (babil kitaplığı) çevirmen ise: ismail yergüz
Vathek
VathekWilliam Beckford · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016595 okunma
··
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.