Maalesef bu kitap 
Diktatörlerin Çocukları kadar kaliteli değil. Ele aldığı diktatörlerin henüz lider olmadan önceki sıradan yaşamlarına çok fazla eğilmiş yazar. Oysa bu kitabın ana amacı her türlü güce sahip bir diktatörün kadınlarla olan dengesiz ilişkilerini ele almaktı. Ayrıca Lenin'i diktatör sınıfına sokmak gereksiz bir tutum. Birçok kritik olay, es geçilmiş ya da eksik bilgilerle tam anlatılamamış. Ayrıca çevirisi de kötü.
Kitapta ilginç olan bir durum dikkatimi çekti. Tüm ana başlıklar diktatörlerin isimleriyle başlarken sadece Çavuşesku bölümü, Elena'nın adıyla başlıyor. Bilinçli yapıldıysa iyi bir ironi olmuş. Kitabın benim için bir başka özelliği de bugüne kadar bir kitabını okuduğum en güzel yazar tarafından yazılmış olmasıydı. İç kapaktaki fotoğraf kitabın en güzel sayfası olabilir :)
Elena Çavuşesku, diktatör kadını olup daha sonra bizzat diktatörleşebilen tek kadın. Belki bir de (bu kitapta geçmeyen) ayakkabı fetişisti Imelda Marcos'u sayabiliriz. Bunlar halkını eşleriyle birlikte mağdur eden, onların kanını emen kadınlar. Diğerleri ise basitçe diktatörlerin kurbanlarından farksız kadınlar. Yaşamları lüks ve şatafatla ilerlese de hepsinin sonu facia olmuş. Hırsın sonu her zaman felaket.
··
300 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.