Gönderi

Sevgiye ve Umuda Dair
Çiçeklerimiz açsın apansız. Günlerimiz güzel başlasın. Kitap okunsun mesela. Spor yapılsın. Müzik dinlensin. Yola çıkılsın. Umut edilsin, umutlar bahşedilsin. Hayat telaşından önce kendimizi mutlu edebilmenin huzuru sarsın dört bir yanımızı. Bahar gelsin biz ölene kadar. Her yanımız yeşil olsun, canlılık olsun, doğa yaşamaya yüz tutsun içimizde. Ta ki biz ölene kadar. Her anın üstümüzdeki hakkını bilip o son ana kadar şükürlerimizi sıralayacak inciler biriktirelim avucumuzda. Sonra çekelim onları esma niyetine, hayata geliş amacımızı keşfetmenin demiyle. Ama en çok sevelim. Kendimizi sevelim ilk, bizde olmayanı başkasına vermemiz ne mümkün bilinciyle. Sonra gözümüzün değebileceği her şeyi ama her şeyi sevelim, Yaradan'ın Ya Vedud sıfatına hürmetle… Sevmenin bin bir türlü halini ekelim gönül bahçemize. Renk renk, buram buram çiçekler açsın yüreğimizde. Güzelliğin kokusu yayılsın. Dilimizden, dinimizden ve de zihnimizden… Bir çocuğun masumiyetiyle oyunlar kuralım. Kocaman bir tebessümle yapalım her ne yapıyorsak. Sırlarımız olacaksa aşktan olsun yalnızca. Yok etmesin, tüketmesin hiç bir yansımamızı.. Yardım edebilmenin mucizeviliğini deneyimleyelim. Bizden giden olmadığının farkındalığıyla, vesile kılana hamdla. Halil Cibran gibi bakalım insanlara. "Yaradan yaratmaya değer görmüşse ben kimim ki sorgulayayı-mı" zikre tutarak ilerleyelim. Tolstoy 'un insan ne ile yaşar, sorusuna cevap verelim üç kere; Sevgiyle, sonsuz bir sevgiyle, Yaradan' ın ilahi nurdan sevgisiyle…
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.