İşte okumaktan büyük mutluluk duyduğum, edebiyatımızı onurlandıran bir isim.
Sema Kaygusuz’un 2000 yılı Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne layık görülen ve onbir öyküsünün yer aldığı Sandık Lekesi her biri birbirinden akıcı ve edebi zenginlik ihtiva eden bir eser. Özgün kurguları ile okuru büyülerken elimizi uzatsak dokunabileceğimiz kadar da gerçekçi. İlk öyküde sokağı kaplayan koku bizim de burnumuzun kemiklerini sızlatıyor. Tacettin öyküsünde onun gözyaşlarını silmek istiyoruz. Neriman hanımla birlikte isim düşünüyorken Engereğin Oğlu öyküsüne geçip korkuyu iliklerimize kadar hissediyoruz. Kadın Sesleri öyküsü ah kadınlar dedirtiyor. Oğul’da fasülyeleri döven anne, Aşkar’da Canan’ı döve döve yıkayan anneye empati duyabilir mi acaba diye merak ediyoruz. Sarı öyküsünde mevtayı ziyarete gitmişiz elimizde sarı güllerle kalakalmışız.
Tadı damağınızda kalan öyküler bunlar ️