Günlerden haftanın içinden bir gündü. Şehrin en mübarek semtlerinden olan Eyüp'e sırtımı dayamış, yüzümü Haliç'e dönmüş oturuyorum. Derdim var. Daha doğrusu bir çıkmazdayım. Tepemden vuran güneşin de etkisiyle hafif öne eğilirken parmaklarımı şakaklarıma dayayıp yer yer öylece duruyorum. Ayaklarımın etrafındaki yaprak kırıntılarına, ufak