Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

100 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tolstoy bu kitabında hayatı düzgünce yaşamış, örnek bir vatandaş ve ortalama bir koca olarak kısaca herşeyi yerli yerince yapmaya çalışan bir bireyin gözünden değerlendirmiştir. Karakterimiz, İvan İlyiç'in ölüm döşeğindeyken kendi kendisine sorduğu o kadar anlamlı sorgulama okura neden bu soruları, sormak için ölüm döşeğini bekleyeyim ki dedirtiyor. Acaba bu yaşıma kadar yapmam gerekenleri yaparken aslında yapmamam gerekenleri mi yapmışım dedirtiyor. Kitaptan bağımsız olarak; ilkokula git denildiğinde gitmiş Liselere Giriş Sınavı'na çalış bak lisede hayatını yaşarsın denilince inanmış, sonrasında ÖSS'de çalış üniveriste de rahat edersin denince inanmış, iyi üniversite iyi iş iyi hayat denilmiş inanmış, sabah sekiz akşam beş çalışmış, evlenmiş, ana-baba olmuş bir birey gerçekten yapması gerekenleri mi yapmış yoksa aslında yapmaması gerekenleri mi yapmış oluyor? Peki ne yaşamış oluyor? Hep görevleri bulunan bu hayatta, hep görevleri yerine getirerek ızdırap dolu bir yaşam mı sürüyor? Peki ölüm aslında bu ızdırap dolu hayattan bir kurtuluş mu? Peki o zaman neden yakıyor canımızı? Sonsuz mutluluk öncesindeki son bir sınav mı ölüm? Yaşadığımız hayat sadece bir sınav mı? Yoksa sadece bir ceza mı? Dedirten, düşündürücü bir kitap. Bu sorgulama ve kendi kendisine sorular 19.yüzyıl Rusya'sında İvan'a sordurulmuş, sizde 21.yüzyıl Türkiye'sinde bunu kendinize sorabilirsiniz.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,2bin okunma
·
4 görüntüleme
Abdullah Ç. okurunun profil resmi
Ölümünün temel sebebinin, perdenin pilelerini (ya da ona benzer dikişle ilgili bir konuydu) hesaplama yaparken düşerek gövdesine aldığı darbe olduğunu düşünürsek, evet haklısınız. Belki de yapmam gerekenleri yaparak yaşadım yoksa yapmamam gerekenleri mi yaşadım diye son nefeslerinde sorgulama sebebi de bu olabilir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.