2022/78. Kitap: Eşik. Irmak Zileli'den okuduğum ilk kitap. Eşik; 365 sayfadan oluşan bir romandır. Eşik'te; siyasi kimlikleri, eylem ve söylemleriyle öne çıkan bir aileye mensup olan Eylül adındaki bir çocuğun yaşadıkları merkeze alınmak suretiyle 80'lerin ve 90'lar Türkiyesi anlatılıyor. İdeolojik çatışmaların aile içinde yarattığı huzursuzluktan payına düşeni alan Elif'in, yurt dışına kaçan babasından mektup beklerken yaşadığı heyecan son derece yerinde iken bu mektuplardaki söylemlerin yer yer yapaya kaçması dışında genel hatlarıyla iyi bir roman olduğunu söyleyebilirim. Eşik, içerdiği sinematografik ögelerle bir romandan ziyade sinema filmi kıvamında. Ancak 365 sayfanın hiç boşluk ya da bölüm verilmeden devam etmiş olması, kitabın okunabilirliğine sekte vuruyor. Kitaptan bazı alıntılar: Eski bir dosta veda etmenin hüznü var kuşkusuz (12). Kocası yanında ya, daha ne olsun. Ama yok, arıyor insan. Koca kadın da olsa, doğuracağı gün, yanında olsun istiyor, onu doğuran kadın. Aynı zorluğu yaşamış biri lazım (14). Düzenle bağları ne kadar kuvvetlenirse o kadar burjuvalaşır insan (28). Hiç okunmayan bir kitabın ayracı gibi bekleyecek (49). Kelimelerin hakkını vermeye çalışıyorum elimden geldiğince (63). Ağanın zulmünün baki kalmayacağına inanıyoruz (64). Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Bir yandan ölüm haberleri yazarken, akşamında yılbaşı kutlayabiliyorlar mesela (81). Annen bile olsa kötü davranışlarla uzlaşmamalısın (172). Önce gözler ölüyor belki de (196). "Bu" dese hele nasıl sevinecek. Hemen dibinde duran bir şeye "bu" dersin. "Şu" azıcık daha ötede. Ama "o" çok uzak (214). İnsan birinin özel dünyasına adım atmayagörsün, devamını getirmekten alamıyor kendini (232). Demek ki, karşılık veremeyince sevilmek de hoşuna gitmiyor insanın (242). İnsan birilerinin kapısına mendil açmayagörsün, hakkı olan bir şeyi bile aldığında minnet etmekten kurtaramıyor kendini (251). Kadınlara sevgililerinin her şeyine katlanma zorunluluğu yüklenmesi bu sistemin bir sonucu (278). Gelirim, senin kirpiklerine asılır da gelirim (282). Fırsat buldukça başını kaldırıyor sözcükler (288). Yani biliyorsun ki mezar taşlarına bile ...'dan olma bilmem kim yazılır, baba isminin yazıldığını gördün mü hiç? Neden böyle? Gerçekte, babanın kim olduğunu bilmenin imkânı yoktur da ondan (304). Her yeni başlangıç bir açılış konuşması gerektirir (310). Havada asılı cümlelerin nüfusu arttı (312). Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kehanet değil. Somut durumun somut tahlili (322). Dil, bilinci ele verir (333). Virgülsüz bir hitap balkonsuz eve benzer (362). Roman okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. :)

EşikIrmak Zileli · Everest Yayınları · 201793 okunma

··

943 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.