Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

198 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Öncelikle belirteyim, biraz yarım yamalak okusam da son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaplardan birisiydi. Jack London, 1902 yılında Londra'nın Doğu Yakası'na gidip bahsedilen "uçurum insanları"nın arasına karışmış ve kitap, bu insanların yaşantılarını ve devamında London'ın düşüncelerini konu alıyor. Çoğu kitabında hayatından parçalara yer veriyor fakat bunda kurgu katmadan, tamamıyla aynı şekilde o insanları anlatmış. Bu yönüyle okuduğum en gerçekçi kitabı da olabilir aynı zamanda, anlatımını da romanlarına göre daha iyi buldum. Şimdi kitaptan öğrendiğim kadarıyla dönemden bahsedeyim. İngiltere ekonomik olarak neredeyse çökmüş halde, teoride böyle olmasa da insanlar yerlerde sürünüyor. En çok göze çarpan yer de Londra'nın Doğu Yakası. Yakanın büyük bir çoğunluğunu fakir işçiler oluşturuyor, gelen iyi halli bir aile de zamanla çöküyor zaten. Yazarın yaptığı hesaba göre burada yaşayan beş kişilik bir aile, hiçbir keyfi harcama yapmadan bile 21 şilin kazanıp geçinmek zorunda. Tabii ki iş böyle işlemiyor, on bir kişilik bir ailenin 13 şilinle geçinmeye çalıştığı durumlar bile var. Özellikle de gözüme çarpan bir söz vardı, genele baktığımızda normal bir yoksulluk gibi gelse de böyle özel örneklere inince hakikat göze çarpıyor. İnsanların hallerinden pek bahsetmek istemiyorum aslında, kitaptan sonra bana pek söz düşmez ama bahsedeyim biraz. Çoğunun yatağı bile yok, zar zor barınak bulanlar yerde yatıyor. Sokaklarda yatmak yasak, cezası hapis. Bir ekmek bile çalana merhamet etmiyorlar, cezası hapis. İntihar edip başaramamak bile serbest değil, cezası hapis. Sakatlanan işçiler küçük paralarla susturulmaya çalışılıyor, kadınlar ve kızlar yoksulluk yüzünden kendilerini sokağa atmak zorunda kalıyorlar, binlerce kişi açlıktan tükeniyor. Daha sayabileceğim tonlarca şey var ama kitabı okuyup öğrenmenizi isterim, bazıları beni dehşete düşürdü. Yazar da bu insanlar kadar kötü durumda olmasa da çoğunu deneyimliyor, en azından açlıktan bayılacak haldeyken yemek alacak bir parası var. Jack London'ın okuduğum kitapları arasında en özeli buydu sanırım, bazı noktalarda sadece bir kitap olmaktan çıkıp sosyolojik bir teze dönüşüyor. Demir Ökçe'yi çok severim, orada da uçurum insanlarına değinmişti ama buradaki kadar kötü bir durum olduğunu aklımda canlandırmamıştım. Anlattıkları ağır olsa da okuması gayet rahat bir kitap, o sebeple yazarı okuyan/okumayan herkese tavsiye ederim. Başka kitaplarla görüşmek üzere.
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · İletişim Yayınları · 20213,541 okunma
·
868 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.