Gönderi

Ben bu akıl yürütmeye pek katılmıyorum, çünkü doğduğumuzda zihnimiz bomboştur. Tüm fikirlerimiz, tüm düşüncelerimiz, tüm bilgilerimiz son tahlilde duyularımızdan kaynaklanır. Mesela ateşin ısısıyla suyun kaynaması arasındaki ilişkiyi ele alalım. Neden-sonuç ilişkisi çercevesinde ateşin ısısı (ki bu sebeptir) suyun kaynamasına yol açar (bu da bir sonuçtur). Peki bu tüm bilgilerimiz duyularımızdan kaynaklanıyorsa, belirli bir sebebin her saman belirli bir sonucu doğuracağını nereden bilebiliriz? Suyun kaynaması örneğinin yanında diğer bilimsel neden-sonuç ilişkilerini de aynı şekilde sorgulayabiliriz: Aşı olduğumda o hastalığa karşı bağışıklık geliştireceğini nereden biliyordum? Pratik olarak bunun böyle olacağından şüphe duymamız yersizdir, ama iş felsefi temellendirmeye geldiğinde elimizde çok sayıda gözlemden başka bir şey olmadığını kabul etmek zorundayız. Üzgünüm ama bir şeyi milyarlarca kez gözlemleseniz bile bir sonraki gözlemde aynı nedenin aynı sonucu doğuracağına yalnızca inanabilirsiniz. Yani bilim elimizdeki inançlardan yalnızca biridir.
Sayfa 16 - destek yayınlarıKitabı okudu
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.