Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

31 syf.
10/10 puan verdi
"Dünya ne ise oydu, ben de ne isem o oldum-uyuşamadık."
"Hani" kitabı ile başladığım Oruç Aruoba serüvenine Zilif kitabıyla devam ediyorum. Bu serüven kolay kolay bitmez. "Hani" ile ateşi yaktık, Zilif ile ateşin üzerine benzin döktüm resmen. İçimde çıkan yangın nasıl söner bilmiyorum... Mektuplar ve günlükler benim özel ilgi alanım. Yazarları en iyi tanımanın yolu bence buradan geçiyor. Aruoba'nın da kızına yazmış olduğu mektubu içeren bu yapıt da diğer okuduğum mektuplar kadar beni çok derinden etkiledi. Babalar ve kızları arasında çok değişik bir bağ var. Bunu baba olmadan da hissedebiliyor insan. Son yıllarda yaşanan iğrenç olaylarla midemiz altüst olmuşken, kızına böyle bir hatıra bırakacak kadar ince düşünebilen, yüreği güzel, dağ gibi babalar da var. Kızına olan yaklaşımı, kızının hayata bakışını, kendinin hayata bakışını, annesi ile olan ilişkilerini, insanlarla olan ilişkilerini bu kısacık mektuba sığdırabilmiş koca yürekli insan. Hayat yaşanarak öğreniliyor ama bu şekilde insanın yüreğine dokunarak yazılan mektuplar da insanın hayata bakışını çok etkiliyor. İnsanlara, hayata dair ne varsa yazılan mektuplardan çok şey biriktirdim. Sözcüklerin insana bu denli dokunabileceğini kitapları kendime sığınak yapmadan önce hiç tahmin edemezdim. İnsanı yaralayabiliyor da, hayata da döndürebiliyor... Bana erik bulmak için gerekirse Kaf Dağı'nı bile aşardı diyecek kadar güveniyor kızına. Kızına olan inancı, onun babasına olan sevgisi çok duygulandırdı. İnsan birini ya da bir şeyi severse gerekirse Kaf Dağı'nı da aşmalı. Sadece boş sevgi sözcükleri sevgiyi ifade etmek için yetmez. Hoş sevgisini ne kadar gösterirse, o ölçüde o kadar dağıtıyorlar insanı orası da ayrı. Ben yıllardır dağılmış parçaları birleştirmeye çalışıyorum. Samimi, içten bir sevginin insanı nasıl hayata bağladığını görmeyecek kadar kör insanlar. Bizim dünya ile imtihanımız da bu. Biz sevip , değer verip, kaybedeceğiz hep. Ama bu sevgiye ve insanlığa olan inancımızı kaybettirir mi ? Asla. İnanmaya da, umut etmeye de, çabalamaya da, sevgiye de tutunmaya devam edeceğiz. Kazanamayız belki ama en azından deneriz. İnsan bir kalbi olduğunu asla unutmamalı. Yeteri kadar zor olan hayatı kolaylaştırabilecek tek şey sevgi. Tabii samimi bir sevgiden bahsediyorum. İnsanların günümüzde birbirine tahammül süresi en fazla iki ay. Kırılan insanların daha acımasız olduğunu çok net bir şekilde gördüm. Ben sevilmiyorum, ben yalnızım diyenlerin eline fırsat geçince karşısındakinin hayatını nasıl cehenneme çevirdiklerine de şahit oldum. Sevgi isteyenlerin ne kadar samimi ve insanlıktan ne kadar nasibini almış olduklarını görmeden kimseyi sevmeyin ! Size karşı duyarlı, parlayan, umudunuzu kırmayan insanları nasıl olsa anlarsınız. İnsan hayat boyu rol yapamaz nasıl olsa, er geç gerçek yüzlerini görürsünüz. Yine çok fazla uzattım :)) mektup yazsam kimse okumaz, okusa da anlayacaklarını sanmıyorum...Bu yüzden bu inceleme alanları da benim geleceğe mektubum. Hâlâ insanlığını kaybetmeyenlere, sözcüklerin gücüne inanan, sevdiği için Kaf Dağı'nı aşacak insanlara sevgilerle...Okumak iyileştirecek bizi ! "Dünya ne ise oydu, ben de ne isem o oldum-uyuşamadık."
Zilif
ZilifOruç Aruoba · Sel Yayıncılık · 20171,666 okunma
··
360 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.