Gönderi

Dün olduğu gibi bugün de İslamiyete karşı aynı eski önyargıları tekrarlayıp duranları, her öfke uyandıran olayda, kendilerini bazı halkların ve onların dinlerinin doğası üzerine ahkam kesmeye yetkili görenlere kanlamam. Bu arada, kılını kırpmadan olan bitenlerin üzücü bir yanlış anlamadan kaynaklandığını ve dinin hoşgörüden ibaret olduğunu tekrarlayıp duranların hararetli savunmaları karşısında kendimi rahat hissedemiyorum; gerekçeleri onları aklıyor ve ben onları nefret saçanlarla aynı kefeye koymuyorum ama söylemleri beni tatmin etmiyor.
Sayfa 39
·
372 views
mand okurunun profil resmi
İstenildiği kadar kutsal kitaplara dalınsın, meallere bakılsın, gerekçeler toplansın, daima farklı, birbiriyle çelişen yorumlar olacaktır. Aynı kitaplara dayanarak köleliği içinize sindirebilir ya da mahkûm edebilir, ikonaları yüceltebilir ya da ateşe atabilirsiniz, şarabı haram kılabilir ya da hoş görebilir, demokrasiyi ya da din devletini savunabilirsiniz; bütün insan toplulukları yüzyılların akışı içinde şimdiki uygulamalarını doğru göstermişe benzeyen kutsal ayetler bulup çıkarmayı bilmişlerdir. İncil'i benimseyen Hıristiyan ve Yahudi toplumlarının, "asla öldürmeyeceksin" in idam cezalarına da uygulanabileceğini söylemeye başlamaları için iki ya da üç bin yıl geçmesi gerekmiştir; yüz yıl sonra bize her şeyin kendiliğinden geliştiği söylenecektir. Metin değişmiyor, değişen bizim bakışımız. Ama bu metin dünyadaki gerçeklikler üzerinde ancak bizim bakışımız aracılığıyla etkili olabiliyor. Bu bakış her çağda bazı cümleler üzerinde duruyor ve diğerlerini görmeden atlıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.