Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
CUMHURİYETİN TEMEL FELSEFESİNİ ANLAMAK ÜZERİNE
Türk sosyolog Ziya Gökalp'in Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kemalist felsefenin temellerini oluşturduğu önemli bir eserdir. Bugünlerde bazı çevrelerce pek hor görülüp yazıları dahi okunmazken. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk onun için “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” demiştir. Ziya Gökalp Cumhuriyet ve Meşrutiyet kuşaklarını etkilemekle kalmamış cumhuriyetin sonra ki dönemlerinin aydın kuşağınıda etki altına almıştır. Niyazi Berkes, Atilla İlhan gibi birçok sol ideolojide olan aydınlarımızın ilhamı olmuşlardır. Cumhuriyetin temel felsefesini anlıyabilmek için 3 dönemi incelememiz gerekir. 1. Jön Türk yani Genç Osmanlılar Hareketi 2. Jön Türk yani İttihat ve Terakki ve 2.Meşrutiyet devri 3.Kemalist Hareket yani Cumhuriyet dönemi Zira cumhuriyeti anlamak için ilk iki devreyi pek iyi bilmek gerekir. Atatürk bu devrimleri yaparken sıfırdan başlamamıştır. Oluşturulan fikri bir zemin vardır buna dikkat etmek gerekir. İlk Jön Türk hareketinin önemli isimleri Namık Kemal, Mithat Paşa, Ali Suavi, Ziya Paşa ve İbrahim Şinasi gibi aydınlarımızın yazıları olsun eserleri olsun sonra ki kuşağı etki altına almış ve Türk milliyetçiliği ideolojisininde aslında temellerini atmışlardır. İşte bu fikirler altında yetişen Ziya Gökalp bu fikri biraz daha ileriye taşımış ve yeni fikirler ortaya atmıştır. Türkçülüğün Esasları eseri tam olarak bu kısımlara parmak basmaktadır. İlk olarak Türkçülüğün tarihçesine ne zaman doğduğundan başlayarak sonrasında Türkçü hareketin ne yapması gerektiğini anlatır. Bu yazılarına cumhuriyet yönetimine bir nevi yol göstermeye çalışmaktadır. Eserinde ele aldığı önemli mevzular milli kültür ve medeniyet kavramıdır. Kısacası ona göre milli kültürü gelişmiş bir ülkenin karşılaştığı sorunlara kendine has yöntemlerle o sorunu çözebiliyorsa yani yaptıkları reform veyahut devrim bu milletin mayası ile uyuşuyorsa yapılan değişim yüzeysel değil içten olursa o millet çağdaş millet olur demiştir. Nitekim Atilla İlhan'ın "Dip Dalgası" programında savunduğu fikirde buna benzerdir. Dilde sadeleşme mevzusunu da ciddi bir şekilde ele almıştır. Osmanlıca dilinin yapay olduğu halkın bu dilden birşey anlamadığı ve konuşma dilinin yazı dili haline gelmesi gerektiğini açıklamıştır. Halkçılık fikrini de bu eserde dile getirmesi önemlidir zira ileriki dönemlerde Cumhuriyet Halk Fırkası'nın bir numaralı programını oluşturacaktır. Aydınların halka açılıp, halktan milli kültür terbiyesi almalı ve halka medeniyeti götürmelidir tezini savunmuştur. Sosyal ve iktisadi meselelerden bahsetmiştir. Mesela hukuk ile alakalı ele aldığı yazıda; üniversite, baro, hekimler derneği, öğretmenler derneği vb. gibi mesleki örgütlerin özerk olması gerektiğini savunmuştur. Çağdaş bir aile yapısından bahsederken ise kadın ve erkeklerin boşanmada, mirasta, mesleki ve politik haklarda eşit olması gerektiğinden bahsetmiştir. Türklerin aile yapısı ile bu savunduğu görüşün tarihçesine başvurmuş eski Türklerde kadın ve erkek eşitliğini tarihsel delillerle isptalı şekilde açıklamıştır. Cumhuriyet devrimlerine önemli bir kaynak olan bu eserin cumhuriyetin temel felsefesini anlaşılması için okunmasına şiddetle tavsiye ederim.
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Anonim Yayınları · 20126bin okunma
·
314 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.