"Bazı yollar yıllar alır.."
Bu Ef' in imkansızı olan Efla 'sına yolculuğunun hikayesi..
Her şey Kasım ayında bir gün izne gelen Ef'in O'nu görmesi ve bir gülümsemeye kanmasıyla başlıyor. Öyle ki Ef;
" Kasım ayının yaprakları dalından ayıran ayazı beni onun gülüşündeki sıcaklıktan ayırmaya yetmiyordu. Kilitli kalan bölmelerini bile açıp kalbimin ısıtıyordu içimi" diyor. Böyle bir gülüşe hangi Ef olsa düşerdi..
" Bir Efla'sı vardır her insanın, bir ömrü, bir yanlışı, bir doğrusu ve bir de kaybettiği"..
Efla.. Ef'in daha kazanmaya başlarken kaybettiği aşkın en masum hali. Efla diyorum çünkü ben "Belis'i" hiç sevmedim. Ef 'te Belis'i değil Efla' yi sevmişti zaten.
Bazen bazı harflerin bir araya gelmesine hiç gerek yoktur. Hayat hepsini beş harf ve sadece bir kelime ile karşınıza çıkarır.
Kader..
Ef'in kaderi yerlere göklere sığdıramadığı büyük bir aşkla sevdiği Efla'sının ona yaşattığı tarifsiz acılarla değişiyor.
Onsuz kalmak, onsuz olmak hiç böyle anlatılır mı..
" Asla bilmediğim bir yer orası, sensizliğe seyahat ediyorum"
Peki ya gözler unutulur mu bir gün..
" Gözlerinizi her kapattığınızda O'nun gözleri ile tesadüf ettiğiniz bir an vardır kafanızın içinde"
Bu bir kitap ve romandan çok daha fazlası Öyle ki okumayı bitirdiğimde dakikalarca kendime gelemedim. Ef'in bir gece vakti dolunaya döktüğü içini toplamak zaman alacak ben de gözyaşlarıma engel olamadığım bir sondu.
Şimdi tutup sayfalarca inceleme yazardım ama bu bir inceleme değil ikinci bir kitap olurdu. Yazarın dili edebi yönü oldukça başarılı ve bu kitap bir gün herkes tarafından okunmalı.
"Gittin ama sen, sonra sen kaldın gittiğin yerde.. Ben ise kaldım bıraktığın yerde."
Kalbi yananların cehennemi içlerinde..
Her cehennemin bir Efla'sı vardır..
Kitapla kalın keyifli okumalar..