Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
10/10 puan verdi
BİR ÇOCUK OLARAK TOPLUMSALLAŞMAYA ÇALIŞMAK
İsa üçlemesi’nin ikinci kitabı İsa’nın Okul Günleri de beni kendisine hayran bırakarak bitti. Şunu söylemekten sanırım hiç bıkmayacağım Coetzee çağının en büyük yazarlarından biri. Muhteşem bir kaleminin yanı sıra, sıra dışı fikirlerini o kadar iyi harmanlıyor ki, okurunu sıkmadan, okurun merakını hep diri tutarak, okura edebi zevki tattırarak romanlarını kaleme almış. İsa’nın Çocukluğu’ndaki David’in farklı ve özel bir çocuk olduğunu bu ikinci ciltte daha iyi anlıyoruz. İlk ciltte David’in annesini bulma arayışının nihayetini ve okul macerasından sonra kaçışlarını okumuştuk. İsa’nın Okul Günleri bu kaçıştan itibaren başlıyor. Artık okul çağına gelmiş David’in okula gitmesi gerekiyor, fakat ilk kitapta David’in okulda yaşadıklarını biliyoruz. Bir nevi David ve vasileri Simon ve Ines birer kanun kaçağıdırlar. Bundan dolayı David’i devlet okuluna kaydedemeyeceklerinden ötürü farklı arayışlara girerler. Kitap bu şekilde başlayarak derinlik kazanıyor. Okumayanlar için kitap içeriğinden fazla söz etmek istemiyorum. Ancak Coetzee’nin yapıtını ağırlıklı olarak diyaloglardan oluşturduğunu söyleyebilirim. David’in bitmek bilemez neden, soruları vasisi Simon olabildiğince doyurucu cevaplar vermeye çalışır. Bu da kitabı hem güzel, hem felsefik yönü ağır hale getiriyor. Fakat öğrenme çağında olan bir çocuğun neden sorularına ne kadar doyurucu cevaplar verilebilir? Bir ebeveyn buna ne kadar dayanabilir? Nitekim Simon da bunun zorluğunu yer yer yaşıyor. David’in Dans Akademisi’ne başlaması her şeyi değiştirir. Yeni olaylar ve yeni konularda bu şekilde kitaba dahil olur. Coetzee yapıtında matematik, felsefe ve astrolojiyi ustaca sergiliyor. Karakterlerin bu konulardaki diyalogları biz okurları yer yar şaşırtabiliyor. Tüm bunların yanı sıra bu yapıtında ‘tutku’ kelimesi ile çok sık karşılaşabiliyoruz. Bilenler bilir Coetzee bu tür kelimelere büyük anlamlar yükleyen ve bunlardan çok kapsamlı yapıtlarda yazmıştır; bunun en iyi örneği de Utanç adlı romanıdır. Kitabın bu cildinde tutkularımızın yol açabileceği sonuçları irdeliyor Coetzee. Tabii bunun yanına bir de altı yaşını bitirmek üzere olan bir çocuğun soruları ve tutku kelimesine yüklediği anlam ve bu kelimeyi anlama çalışmaları da girince yazarın cidden ne kadar başarılı ve iyi bir iş ortaya koyduğunu hayranlıkla fark ediyoruz. Dans Akademisi’nde öğretilenlerde benim çok ilgimi çekti. Uyguladıkları dans ritüelleri ve sayıları çağırma eğitimleri son derece yaratıcıydı. Kitap bittiğinde şöyle bir kalakalıyoruz, e diyoruz, sonra, ama sonrası ne yazık ki henüz ülkemizde yayımlanmadı. 2020’de dünyada en çok beklenen kitaplar arasına da girmiş üçlemenin son cildi. Hala ülkemizde yayınlanmaması da acı bir durum bence. Fakat neden bu son cildin bu kadar beklendiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Ayrıca korkuyorum da son cildin isminden çünkü isim İsa’nın Ölümü. David ölecek mi yani, diye soruyorum kendime. Bu da acı bir yumru bırakıyor içimde. Yani umarım böyle bir şey olmuyordur ve okurlarını üzmemiştir Coetzee. Coetzee severler ya da Coetzee’yi yeni okumaya başlayacak cağnım okurlar beklemeyin İsa Üçlemesi’ni okuyun ve okutun.
İsa'nın Okul Günleri
İsa'nın Okul GünleriJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 202265 okunma
··
2.937 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.