Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
Eyquemler ve Paçagonlar soyundan Michel de Montaigne. İsminin birincisi (ve sonuncusu) Gaskonyalı bir asil. (Asaleti sonradan satın alınma) Anadilinden önce öğrendiği dil Latince. Müzikle büyümüş bir tembel. Müzik onu sadece büyüten bir kaynak. Müzik ve aletleri ondan o kadar uzak ki neredeyse ıslık çalamaz. Montaigne. Beceriksiz bir düşünür. Yüzmede başarısız. Sosyalleşmede başarısız ama çekici kadınların peşinde koşmak en sevdiği şeylerden. Montaigne. Dost edinmeyi sever ve tartışma onun için en önemli diyalog biçimidir. Montaigne. Atadan gelen bir zenginlikle topraklara sahiptir ama topraktan anlamaz. Zenginliği onun burjuvalığıdır. Tuhaf çocuk şu Montaigne. Marul ve lahanayı ayırt etmesini sağlamak için iyice belletmek gerek mesela. Babasının yetiştirme şekli olmasa ne olurdu bilinmez ama sanırım sıradan bir burjuva olurdu. Pis. O kadar tembeldir ki evden dışarı çıkmadan geçirdiği -ama kendini bilmek için - on yılı vardır. Tuhaf çocuk gerçekten de şu Montaigne. Sorumluluktan nefret eder mesela. Sorumluluktan kaçar, karar vermekten kaçar...bu durum ona bağnazlığın olduğu bir dönemde bilgelik yolunda ılık yakar. 38 yaşına kadar tüm yaşamı bu gibi şeylerden, yerlerden kaçmak üzerinedir ama 38 yaşından sonra yen bir Montaigne doğar. Tuhaf çocuk şu Montaigne. Bu yaşından sonra bir yıldız doğacaktır Fransa'da. Bu yıldız ki Shakespeare'nin hocasıdır bir yandan. Bu yıldız ki parlaklığı bazen aldatıcı olur. Parlamasına değinmeden önce, kitaplara olan aşkı vardır Montaigne'nin. Kitaplar, ona bir şey katmadığında kendine işkence etmeden ayrılır kitaptan ama başlı başına kitaplar bir kutsiyet taşır onda. Kitap okuma üzerine düşünceleri, 16.yüzyıldan bugüne oranla çok farklıdır. Teknoloji dünyasında kitap okumak bir reklam girişimi sayılabilir. Montaigne, kendini geliştirmek için, kendine varmak için on yılını vermiştir. Günümüz dünyasında kendinden kaçmak için her anını verir insanlar. Bizim kitap okuma amaçlarımızdan biri için Montaigne gibi kendini gerçekleştirmek diyebiliriz ama bu farjlı bir yönde seyir eder. Bizim kendimizi gerçekleştirme yönümüz, olmadığımız biri gibi görünme çabamız. (Genel geçer yargı değildir.) "Nosce te İpsum" bu cümle Delphoi Kahininin bulunduğu mağaranın duvarında geçer ve anlamı "Kendini Bil" dir. Bu cümleyi Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisinde de en tepedeki ihtiyaçta görebiliriz ve insanın nihai hedefi oraya varmaktır. Nirvana'ya ulaşmak belki de. İşte Montaigne, on yılını kendi içinde 'Ben'ini arayarak geçirmiştir. Buna ulaşmak için tarih ve felsefe bilmenin zaruretini anlatır. Hem kendinde hem insanlarda ilk "Ben" i, ilk insanı yani önyargılardan uzak, damgasız, yozlaşmamış arı insanı arar ve özgürlük hakkında elzem gerekliliği vurgular. Özgür insanın bağımlı, bağlantılı, ilişiksiz olması gerektiğini söyler. Ona göre bir devlette, bir ailede var olmak özgür olmamak demektir. Bu yüzden sorumluluğu kabul etmez. Yıldızımız Montaigne'nin parıldaması burada sekteye uğrar. Çünkü Montaigne, sorumluluktan kaçarken belediye başkanlığı yapar hatta kral ve veliahtlar arasında, krallar ile halk arasında inanç farklılığının doğurduğu ayaklanmalarda arabulucu rolü üstlenir. Tuhaf çocuk şu Montaigne doğrusu. Ölümüne yaklaştığı yıllarda en küçük kızı yaşlarında biriyle gönül macerası yaşar ama nihayete erdiremez. Başyapıtı olan Denemeler'in basımını bu kadına bırakır ve yıldızımız bu hayattaki tüm ışığını diğer nesillerin zihninde parıldaması için terk eder.
Montaigne
MontaigneStefan Zweig · Can Yayınları · 20211,338 okunma
·
427 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.