Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

O Şam, Bağdat, İstanbul, Mekke, Medine, Karaçi, Kahire, Cezayir, Semerkand, Taşkent, Buhara, Şiraz nerededir? Şam, cesaret, şecaat, karar, kuvvet ve kudretti. İslâmın yeniden dirilişinde Şam'ın katkısı bu yönde, bu eski gizli güçlerini uyandırma yönünde olmalı değil mi? Ama şimdi Şam'da ne var? Ayrılık, tereddüt, zayıflık. Bunun üzerinde düşünmeli değil mi? Bağdat, ilim, fikir, yumuşaklık, merhamet ve hikmet-i hükûmetti. Şimdi ne var Bağdat'ta? Zulum, kan, korku ve dehşet. İslâm Uygarlığı'nın dirilişinde Bağdat bu eski melekelerini diriltmeyi ve işletmeyi düşünmeli değil midir? İstanbul, birlik, feragat, derleyiş, toparlayış, de ğerlerden tek taneyi yitirmeyiş, liderlik, müsamaha, adalet, hâkimiyet ve devletti. Ne kaldı şimdi bunlardan İstanbul'da? İstanbul, İslâm Ülkeleri'nin yeniden dirilişinde, yakın güne kadar sürmüş bu erdemlerini tezelden hâtıra halinde realite planına, geçmiş zaman çizgisinden aktüel vakit alanına çıkarmayı düşünsün. Mekke, mucize iklimi, vahiy ülkesi, Rahman soluğunun bereketi, derinlik ve doğruluk, erdem, sabır ve şehadet çilesi, tertemiz bir niyetti. Şimdi ne oldu ona? Hiç olmazsa, bir hac hararetinden bu eski altın vakitlere ermeyi düşünsün. Medine, ölçü, kılı kıldan ayırma, barış, savaş ve selâmet, kerem ve kerametti. Şimdi ne oldu ona? Hiç olmazsa, her an, her vakit, Ulu Peygamber'in huzu runda olmanın utancıyla kendine gelmeyi düşünsün. Bütün bu mucize, vahiy, Rahman soluğunun bereketi, derinlik ve doğruluk, erdem, sabır ve şehadet çilesi, tertemiz niyet, Allah rızası, O'na gönülden teslim oluş, ölçü dehası, kılı kıldan ayırma zekâsı, barış, savaş ve selâmet, kerem ve keramet, birlik, beraberlik, derleyiş toparlayış ustalığı, değerlerden tek zerreyi yitirmeyiş ekonomisi, müsamaha, merhamet, rahmet, yumuşaklık, adalet, liderlik, hâkimiyet ve devlet, cesaret, şecaat, karar, kuvvet ve kudret, ilim, fikir, hikmet ve hikmet-i hükümet melekeleri ne oldu? Bir kayaya mı dönüştü? Hâşâ! Öyle bile olsa, biz içimizi kayalara çalmalı, yüreğimizi o kayalara O vurmalı değil miyiz? Belki bu çalış ve vuruştan yeni bir kaynak fışkırır. Hazreti Musa'nın âsasının ödevini görür ezilmiş gönüllerimiz. Belki bu vuruştan yeni bir diriliş kıvılcımı, alevi çıkar. Belki insanlık için yeni bir aşk meşalesi yanar bu çileden ve azaptan. Hayır, Allah'ın bu mânevî nimetleri asla taşa ve kayaya dönüşmez. Ama diyelim ki, dönüşmüş. Göz yaşlarımızla ıslatsak o taşları, o kayaları. O taşlar, o kayalar, belki gözyaşlarımızdan eriyecek, ruhumuzdaki eksik çeliğin ilk hamuru olacak bu eriyik. O ha murdan, o mayadan yeni bir insan, islâm insanı gelmeyecek mi?
Sayfa 86 - diriliş yayınlarıKitabı okudu
·
427 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.