Gönderi

112 syf.
·
Not rated
Peyami Safa'nın psikolojik roman türünde otobiyografisidir. Yalnızlık, umutsuzluk ve aşk acısının edebiyatta ulaştığı en üst mertebedir benim gözümde.. Sade anlatımıyla da ustalığını konuşturmuştur kitapta da, okuduğunuz şeyler o kadar açık belirtilmişki "acaba burda ne demek istedi yazar " diye düşünmenize müsade etmez.. Sakat bir gencin ruh halini, iç dünyasını, öyle derinlemesine anlatır ki romanın baş karakteri sanki siz olursunuz.. incecik bir kitap ama aslında çok uzun. Kitabın hemen her cümlesi insana travma yaşatabilecek değerde. boşa sarfedilmiş bir cümle yok bu kitapta. Alıntılarım : ''ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm'' "Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. yalana herşey isyan etmelidir. eşya bile: damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân... zavallı çocuk... "Dünyanın hiçbir nüzhet'i yalan söylememelidir." " felaketimizi baska biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle degil, annelerle degil. annelere anlatilan kederler taksim degil, zarbedilmis olur: çocuklarinin felaketini iki kat siddetle hisseden anneler, bu istiraplarini cocuklarina fazlasiyla iade ederler; boylece keder anadan çocuga ve çocuktan anaya her intikal edisinde büyüdükçe büyürr. "
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102.1k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.