Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

300 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Cümleten İyi Akşamlar, Mutlu Bayramlar Dilerim! Türkiye özelinde Ortodoksluk ve Ortodokslar özelinde yazılmış en kapsamlı, en iyi içeriğe sahip kitap olabilir mi? Öznel bir yorum olur tabi bunun cevapları ama kendi okuduğum araştırma ve tarih eserleri içinde bu konudaki en iyi kitap budur bence. Bizleri neler neler bekliyor, sırayla (bakmayın böyle dediğime gene karışık gideceğim) ilerleyeceğiz. Kitap üç bölüme ayrılsa da ben bir bütün olarak değerlendirmeyi daha doğru buluyorum. Ayrı gözüken herkes bize karşı olduğunda çabucak birleşebilirken bizler bunun farkında olmamıza rağmen inatla ayrı durabiliyoruz, belki bunun da bir nedeni vardır, anlayana... Düzenli olarak genel bir bakış attığımızda ilk bölümde Sovyetler’in çökmesinden sonra oluşturulan Ortodoks İttifakı özel bir yer ediniyor. Bunun odağında Türkiye’nin durum ve konumu anlatılıyor. İkinci bölümde ise daha çok Vatikan ve Fener Patrikhanesinin ilişkileri aktarılıyor. Bazı karıştıkları olaylar açıklanıyor. Üçüncü ve en dikkatli biçimde tekrar tekrar okunması ve yeniden yayımlanması gerektiğini düşündüğüm bölümü ise ayrı bir paragrafta açıklamak isterim. Bu bölüme geldiğimizde Bizans’ı yeniden canlandırma faaliyetlerinden anlatım başlıyor ki, burası çok önemli. İnsanlar şimdilerde bunları görmeseler de Yunan meclisi her gün bu kavgaları veriyor. Türklerin ordusunun oldukça güçlü olduğunu, bu bölgede askeri olarak hakimiyet alanını genişlettiğini, hala Konstantiniyye dedikleri İstanbul’u ne zaman geri alacaklarını, müttefik dedikleri Amerika’nın da Türkler’in yanında olduğunu, bazı Yunan vekillerin dahi neden bunlara ses çıkarmadığı gibi pek çok konuda eleştirilerin olduğu meclis yayınları var. Aynı zamanda televizyonlarında da Türkler özelinde düşmanlıklarını açıkça söylemeyi ihmal etmediklerini görüyoruz. Yani bunlara özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Yine aynı bölümde karşımıza daha sık çıkan bir kavram görüyoruz: Ekümeniklik. Peki bu berbat olayın ne olduğunu bilen var mı? Oldukça iddialı gözükebilir ama değil. Sağcının da solcunun da ortada duranın da tarafsızın da birleşmesini gerektiren bir meselemiz var burada. Ülkemizde her dinin mensubu rahatça ibadetini yapıyor. Ekümeni muhabbetinde ise şöyle bir durum var. Sözde dinler arası kardeşlik, diyalog ve birlik. Çok zararsız gibi duran bu rezil duruma ayrı bir dikkat edilmeli, bu şart. Çünkü bu Cumhuriyet devleti kurulduğunda o günden bugüne, bu devletin kurucusundan itibaren bu topraklarda yaşayan herkese düşman olanlar var ve bunlar bitmiyor. İşte bunlar bu devletin kurulduğunda yazılan anayasasındaki ‘Laik ve Demokratik’ devlet anlayışını silmek; bunun yerine sözde tek dinli, tek bir inanç sistemini yerleştirmek istiyorlar. Bu ne Müslümanlık ne Hristiyanlık ne de Musevilik. İşte böyle berbat bir amacı, farklı kelimelerin arkasına sığınarak yaymak istiyor bu sapkınlar. Buna da Dinler Arası Diyalog ve sonrasında da ‘Hoşgörü’ kalıbı sığdırmaları oldukça manidar. Ortodokslar ve Papalık arasındaki ayrımı biliyoruz. Fener Patrikhanesi meselesi de oldukça bilinir tarihçiler tarafından. İşte bunların kendi aralarında anlaşıp Ayasofya’yı bir Yunan ibadethanesi haline getirmeleri, Papalık tarafından bunun istenmesi ve Ortodoksların da buna sesini çıkarmaması ilginç. Aslında ilginç değil ama amacım vurgulamak. Tabii biz de Ayasofya ibadete açıldığı için sevindik lakin çok fazla zarar verildi. Yani koruyamayacaksanız veya korumayı ihmal edecekseniz bunu yapmamanız daha iyiydi. Çünkü bu bizim kutsalımız, atalarımızın bize bir emaneti yani kısaca Ayasofya bizim namusumuz. Bayrağımız gibi. Bunu çiğnetmemeli, lekeletmemeli, ezdirmemeliyiz. Bilmem anlatabildim mi, daha açık nasıl söylerim... Yazarın başlarken bir sözü vardı hala aklımdadır. Öyle özlü, hayranlık uyandırıcı bir cümle de değil. Umarım ki yeni baskıyı sıkılmadan okursunuz diyordu. Aslında bu çok önemli çünkü özellikle bilinçlenmek isteyen, bilhassa da gençlerimizin okuması gereken kitaplar bunlar. Ben de aynı fikirdeyim. Umarım sıkılmadan okursunuz çünkü okuduğunuzda gerek size kattıkları ve gerek düşünceleriniz çok önemli. Benim beğeneceğinize inancım tam ve okumak isteyenlere her zaman yardımcı olurum. İyi okumalar dilerim..
Türkiye ve Ortodokslar
Türkiye ve OrtodokslarAytunç Altındal · Alfa Yayıncılık · 201370 okunma
·
394 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.