Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yılmaz Özdil bugünkü yazısında babasını anlatıyor: "Çalıştığım gazeteden emekli olduğu halde, hayatını gazete bobinleri arasında tükettiği halde, bir daha asla çalıştığım yerlere uğramadı. Sadece işten atıldığımda, istifa ettiğimde veya yargılandığımda telefonla arardı, “sakın ha” derdi, “hepi topu bir lokma ekmek, bir avuç toprak, sakın geri adım atma.” Anadolu insanıydı. Kriteri testiydi. Çamurla boğuşmaktan korkma, elini yıkarsın gider, sen asıl toprağından testi yapılmayanlara dikkat et diye uyarırdı. İnsan mıdır… Hamurunu yokla, anlarsın derdi. Asla çalıştığım yerlere uğramadı. Sadece işten atıldığımda, istifa ettiğimde veya yargılandığımda telefonla arardı, “sakın ha” derdi, “hepi topu bir lokma ekmek, bir avuç toprak, sakın geri adım atma.” Ahmet Arslan hoca insan kültürel bir varlıktır diyor. Bu söze ben de katılıyorum. Ama giderek yaygınlaştırılmaya çalışılan "Anadolu insanı" tâbirini anlayamıyorum. Bunu dilimize sokanlar muhakkak "Türk" demeye dilleri varmadığı için "Anadolu" demişlerdir diyorum. Ayrıca Anadolu kelimesi "Ana ile dolu" sözünden gelmez. Eski Yunancada "doğu" demek olan Anatoli kelimesi İstanbul'a göre doğuda Kayseri'ye kadar bir bölgede bulunan bazı askeri karakollar için kullanılmış. Kelime Osmanlı Türkçesine de geçmiş. Peki, şimdi Anadolu'da yaşayan insanın mayası düzgün de Girit'ten, Selanik'ten göç edenlerin mayası bozuk mu? "Trakya insanı"nın maya durumu nedir meselâ?.. Yılmaz Özdil bir tarafının Girit göçmeni olduğunu da yazmıştı. Bu durumda mayasına yüzde elli oranında su katılmış diyebilir miyiz? Öte yandan "Azerbaycan insanı"nın, Irak, Suriye taraflarından gelen insanların maya durumu hakkında bilgimiz ne kadar? Karadeniz insanı ile Akdeniz insanının Anadolu insanına olan katkısı ne orandadır? Bulgaristan insanı ve Eski Yugoslavya insanı Marmara'yı ne kadar Anadolu insanı olmaktan alıkoymuştur? Kafkasya'dan göç edenlerin hükmü ne olmalıdır?.. Ben üniversitede öğrenci iken Sıvaslılar yiğidin harman olduğu yerden gelmeydi. Elazığlılar desen öyle, Erzurumlular desen öyle... Ben üniversitede okurken İzmirli, Aydınlı, Muğlalı, Balıkesirli, Bursalı, Edirneli garibanlar yiğitliklerini övecekleri ortam bulamıyorlardı. Bursa'nın en meşhu kişisi Zeki Müren'di. Nasıl övünsün gariban?.. Sonraki yıllarda Anadolu'nun koç yiğitleri Bursa'ya filan göç ettiler oralarda Karadeniz, Doğu Anadolu mahalleleri kurdular da Bursalılar biraz yiğit adam gördüler neyse ki?.. Şuna Anadolu insanı, Anadolu irfanı filan demeyin, Geri Kalmış Ülke İnsanı, Geri Kalmış Ülke İrfanı filan deyin, hatta böyle büyük harflerle yazın.. Her bölgeye hitap etsin, ayrılık gayrılık olmasın...
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.