Gönderi

bir kere sana güveniyorum kızım diyip sarsaydı. Kızı hayallerinde bile en basit insandan değer dilenir sevgi bekler olmayacaktı. Fakat kendisine de hak veriyordu hiç sevilmiş miydi ki sevmeyi nasıl bilmeliydi? Peki ama kızı sevmeyi bunca sevgisizlikte nasıl öğrenmişti, insanlar kızını nasıl oluyordu da bir anne gibi hissddebiliyorlardı? Aslında çok seviyordu kızını. Onun azcık bir üzüntüsü gözlerinin dolması boğazında yutamadığı bir düğüm kabuslarla dolu bir uyku demekti ama kızı bunları nerden bilebildi ki? Evet sonunda anlamıştı kendisindeki eksikliği sorunu sevmek değil, sorunu korkaklıklıktı: kızı sevgisini gösterince birilerinin kendisini ayıplamasından korkuyor, bu düşüncesini toplumsal kurallar çerçevesinde edep sahibi, türlü ayet ve hadisleri kendince yorumuyla çarpıtarak müthiş bir müslüman ve tüm bunları düşünebilme olgunluğuna mazhar olduğu için harikulade bir entelektüel olduğu kılıflarıyla vicdanını bir bahar soluğu gibi ferahlatacak şekilde örtüyordu. Ancak kızı sevgisi karşısında kimin ne dediğine aldırış etmemekle kalmayıp nasıl oluyordu da çok zaman geçmeden etrafındakileri de sevgide cesur hâle getirebiliyordu. Nasıl oluyordu da insanların çoğu onu ayıplamıyordu. peki ya o nasıl oluyordu da kendisini ayıplayanlara karşı omuz silkerek sevgiden vazgeçmiyordu?
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.