Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

277 syf.
10/10 puan verdi
Aşkı tadanın, okurken her satırını hissedeceği bir kitap.
İncelemesini ilk kez yaptığım bu kitap, oldukça manidar olduğunu düşündüğüm türde bir kitap; aşk. Manidar, çünkü benim kendimce aşka inanmama sebeplerim var(dı). Manidar, çünkü ben türü aşk olan kitapları okumayı hiç aklımdan geçirmezdim, kütüphanemdekiler bile rafların arkasında dururdu, elim okumaya bir türlü gitmezdi. Manidar, çünkü ben aşkın ne olduğunu bilmiyordum. Her kitabın okunması için zamanı olduğuna inanan ben, bu kitabı okumak için belki de en doğru zamanı seçtim. Bazı kitaplar okurlarda karşılık bulamıyorlar; böyle durumlarda kitap seçiminin okur ve kitap için yanlış olduğunu düşünürüm. Ve bazı kitapları da okumayı, ertelerim kendim için. Yeterince vaktim olmadığından, yazarı hakkında bilgi sahibi olmadığımı bildiğim için okumak bana saçma gelir veya sadece istemem. Fakat bu kitabı okumayı ertelemek istemedim. Şimdi değilse, hiçbir zaman okumayacağımı biliyordum. Bu kitapta yazılan her satırın bende bıraktığı etkiyi, eminim seven-sevilen her okur hissetmiştir. Gerek az, gerekse çok her mektupta, ayrı ayrı kendilerinden bir şeyler bulmuşlardır. Yazarın eğretilemelerle de yazdığı çoğu mektup anlaşılmayı isteyen, bunu yana yana bekleyen bir ruhun haykırışları aslında. Kimi okura belli kısımları abartı da gelebilir, eminim önceden olsa bana da gelirdi. 'Tüm bu yazılanları hissediyorlar mı? Gerçek mi hissettikleri?' soruları aklımda döner dururdu. Önceden olsa, abartılan duyguyu anlamazdım. Yazarımızın kendinin de ifade ettiği gibi ''Hayatımdan şairliğimi çıkarırsanız geriye önemli bir şey kalmaz,''. Kendini aşka adamış, aşka tapmış bir adamın bir araya gelemeyeceğini bildiği bir kadına sevgisini, ikilemlerin yarattığı acılarını, düşlerini dile getirdiği bu kitap, her şiirde, her mektupta ayrı dokunuyor okuruna. ''İnsanlar içinde bir sana inandım Bir seni sevdim kendimden başka Uykularımın bölündüğü saatlerde Sendin düşündüğüm soluk soluk Sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda Gözümü yumsam seni görüyordum ...'' (s. 29) ''Gelme diyecektim, geldin. İyi ettin geldiğine. Neredeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl. Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz...'' (s. 119) ''Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var, bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam, seni özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!'' (s. 124) ''Sevmekte gücümüz var, irademiz, aklımız var. Biz varız sevmekte. Sevmek yaratmaktır bir bakıma. Sevilmekse; yaratılmak. Demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan. Sen beni yarattıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça güçlüyüm, daha bir insanım. ... Şimdi insanların en güzeliyiz, en iyisiyiz elbette. Seviyoruz, seviliyoruz. Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim. Karşılık vermediğin anda değil. Birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.'' (s. 130) ''Kendi içime eğildim bugün; yine seni buldum. Anladım ki, bana senden kurtuluş yok yaşadıkça...'' (s. 222) Daha birçok güzel satır var kitapta altını çizdiğim... Kitabı bitirdikten sonra keşke çizmeseydim dedim, çünkü baştan sona her sayfası ayrı güzel. Kıydığıma üzüldüm doğrusu. Okurlara altını çizmeden önce iki kere düşünmelerini öneririm. Şimdiden herkese keyifli okumalar diliyorum...
Aşka Dair Nesirler
Aşka Dair NesirlerÜmit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20216,9bin okunma
·
485 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.