Mutluluk…kitap çok etkileyici.etkileyici olmasının sebebi bildiğimiz bazı konuların var olmuş şekilde bir olay örgüsü içerisin de yüzümüze vurulması.insan varoluşuyla bir özgürlük bir mutluluk içerisin de olmak için cebelleşiyor ancak bulunduğumuz konum bazen bunu bize sunmuyor. Bir söz var coğrafya kaderdir diye aslında sadece coğrafya değil ailede kaderdir…Bunlar kişinin kaderini belirleyecek etmenler.Yolumuzu çizen bunlar.Ana rahminden düştüğümüz an bu etkenlerin sunmuş olduğu tabular,şartlar içerisinde büyüyebiliyoruz.Kişi bireyselliğini ancak bu şartlar ve kurallar içerisin de gösterebilir, geliştirebilir.Tabi buna bu etmenlerin ne kadar müsade etme etkisi varsa ancak o kadar kişi benliğini gösterebilir.Mutluluk kitabında da tam olarak bunu veriyor. Üç önemli karakter:Meryem,Cemal ve profesör.Üçüde bulundukları konumdan uzak bireyselleşmek,özgürleşmek ve mutlu olma peşindeler. Kitapta üç hikayeyi ayrı ayrı ele alıyor .Ancak üçününde ortak olduğu bu noktalarda birleştirip hikayeyi tamamlıyor.Kısacası mutluluk ölümden kaçan ve mutluluğu arayan üç kişinin romanı.Meryem küçük yaşta amcası tarafından tecavüze uğramış bir karakter.oysaki amca dindar herkese fetva veren biri.Bu cümleler pek yabancı gelmiyor değil mi? Dindar ama yeğenine tecavüz eden ve onun kirlenmiş olduğunu, öldürülmesi gerektiğini söylüyor ve bu görevi de oğlu Cemal’e veriyor.Din… yine insanlar tarafından kullanılmış…başkalarının gözlerini bu şekilde boyayarak kendini iyi gösteren karakter yoksunu bir amca…Meryem’in kadın olmasından nefret etmesini sağlayan,her defasın da kadınlık organına zarar vermeye çalışan dinden soğumasına sebep olan bir amca ve bir kültürle karşı karşıyayız.Ne yazık ki namus kavramının sadece kadına mensup olduğunu,kadını bir köle gibi kullanılmaya çalışıldığı,bir kadın olarak doğmak bu hayatta tamamen şansız olduğunun ve tanrının da bu yarattığı kişiyi sevmediğini;insan kavramı için var olan hak,sorumluluk,özgürlük,mutluluk gibi kavramların sadece erkekler için var olduğunu,dinin bile kadını hiçe saydığını gösteren bir kültürün daha doğrusu insanların oluşturmuş olduğu din çerçevesi,tabuları içerisin de olayın yaşanmış olduğu bir hikaye. Yıl ne olursa olsun ne kadar gelişmiş olursak olalım bazen zihniyet değişimi,gelişimi imkansız gibi bir şey.Hala namus ibaresinin sadece kadının bacak arasında olduğuna kanaat getirenler,erkek evladın olması her zamn bir öncelik olduğunu sananlar,aynı şekil de o evladın da o zihniyetsizlerin sahip olduğu kanıya sahip olup kendini üstün görenler, kadın varlığına şükretmeyip,isyan etmesine sebep olan birileri hala var.Kadın cinayetlerinin her gün arttığı bu zaman dan tek temennim tanrıdan o da şu ki bu zihniyetsizlerin oluşturmuş oldukları din ile değil de gerçek bir din çerçevesi içerisin de sorgulanmaları ve onlara ait olan o namus kavramının yetki vermiş oluğu organlarıyla da ilelebet ceza görmeleri. Kadın…tek kavram ama anlam dolu.Umarım hepiniz,hepimiz zihniyetsizlerin yok olduğu bir mucizeyle karşılaşırız.bir cinayete kurban gitmeden….

MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,1bin okunma

·

430 görüntüleme

ferdi uçar

@frducr ·

12 Temmuz 2022 07:11

Kaleminize sağlık kitabı çok güzel anlatmışsınız 👏👏

Okur yazar

@beettl ·

12 Temmuz 2022 13:50

Teşekkür ederim söylenecek çok şey var ancak okunmaz diyip kısa tuttum 🍀

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okur yazar