Yazar
düşüncelerini ifraz eder ve basılı kitabın bünyesinde toplar, okur
bunları alır ve defalarca
çiğnedikten sonra [metinde aynen] bu düşünceleri kendi bünyesiyle
bütünleştirir. Bu bilinçdışı süreçlerin belki de en açık kanıtı, toplumun alt
sınıflarına yayılan okuryazarlıkla birlikte gelen gazete okuma düşkünlüğünde
karşımıza çıkar. Mürekkeple lekelenmiş akıl almaz miktarda kâğıt
kütleleri her gün sokaklara saçılmakta; bu kâğıtlar ateşli bir hevesle
yakalanıp bir solukta okunmakta, birkaç dakika sonra da hor görülerek
parçalanmakta ya da olabilecek en aşağı şekillerde kullanılmaktadır.