Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

244 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İnsanın doğum tarihi, yaşadığı toplumun her yönü, kendisine sunulan fırsatlar ve bu fırsatları ne ölçüde değerlendirip - değerlendirmediği.. Bütün bunlar başarıyı etkiler mi? Ya da en fazla ne kadar etkileyebilir ki? Diye soracak olsak, sosyologlara göre bu mefhumların neredeyse tamamı başarıyı etkiliyor. Hokey oyuncuları, Beatles, Bill Joy ve Bill Gates hikayelerini bir araya getirirsek, sanırım başarıya giden yolun daha eksiksiz bir resmine ulaşıyoruz. Hepsi de yadsınamayacak kadar yetenekliydi fakat onları asıl başarıya ulaştıran şey sadece yetenekleri miydi? Yoksa 'Çizginin Dışındakiler' yani bu hikayede isimleri geçenler, (baştaki köy hikayesi de dahil) yararlandıkları gizli fırsatlardan dolayı mı başarı merdivenini en üst basamağa kadar tırmandılar...??? Yazar kitaptaki üçüncü hikayenin sonunda şunu söylüyor; "Başarı özellikle bir bireysel üstünlük meselesiymiş gibi davranıyoruz. Ancak şu ana dek göz attığımız hikâyelerde, işlerin bu kadar kolay olduğunu ileri sürecek hiçbir şey yok.Tam tersi, bu hikâyeler kendilerine gerçekten çok çalışmaları için özel bir fırsat verilmiş, bu fırsatı değerlendirmiş ve olağanüstü çabaların toplum tarafından ödüllendirildiği bir dönemde rüştünü ispat etmiş insanlar hakkında. Başarıları sadece kendi eserleri değil. İçinde büyüdükleri dünyanın bir ürünü." Bazılarında ise başarı deha olmaktı. Christopher Lagan gibi. Stanford üniversitesinde profesör olan Lewis Terman, 1921 de üstün zekâlıların incelenmesine kendini adadı ve 250 bin ilkokul-lise öğrencisine ait kayıtları taradı. IQ ortalamaları 140'ın üzerinde olan ve 200'e kadar çıkan 1470 çocuk tespit etti. Bu genç dehalar grubu 'Termitler' olarak tanınmış ve tarihte en ünlü psikolojik çalışmalardan biri haline gelecek olan çalışmanın dernekleri olmuşlardır. Terman, yıllar boyunca gözlemlediği her olumlu,olumsuz durumu 'Dehaların Genetik Araştırması' başlıklı kalın kırmızı ciltlere kaydetti. "Bir bireyin yaşamında, belki ahlakı dışında, IQ'su kadar önemli hiçbir şey yoktur," demişti bir keresinde Terman. "Bilimi, sanatı, devlet yönetimini, eğitimi ve genel olarak sosyal refahı ileri götüren liderler yetiştirmek için" çok yüksek bir IQ'ya sahip bu insanlar arasından seçim yapmalıyız, inancındaydı. Fakat gerçekten de başarı, toplumsal ahlâk düzeyi sadece bununla ilgili olabilir miydi? Alex Carl'ın mürekkep çocuklar teorisi, tarihi bulgular, tuğla-battaniye meselesi gibi konulara bakılırsa bunun mümkün olmadığı görülmekte. Önemli olan deha olmak değil aynı zamanda da yaratıcı olmak ve elbette kitabın değinmediği nokta; din, inanç mercisi. "Termitler büyüdüklerinde Terman, 730 erkeğin kayıtlarına baktı ve onları üç gruba ayırdı. 150'si- Terman'ın A grubu dediği şeye denk düşüyordu. Onlar gerçek başarı öyküleriydi, yıldızlardı, avukatlar ve doktorlar, mühendis ve akademisyenlerdi. B grubu, "memnuniyet verici olanlardı. En alttaki 150 kişi Clerdi, Terman onların üstün zihinsel yetenekleriyle en azını başarmış olduklarına karar vermişti. Onlar postacılar, hayat mücadelesi veren muhasebeciler ve işleri olmaksızın evde kanepelerine uzanan adamlardı. C'lerin üçte biri üniversiteyi terk etmişti. Dörtte birinin sadece lise diploması vardı ve toplam 150 C arasından sadece sekizi lisansüstü derecelere sahip olmuştu; hepsi de yaşamlarının bir noktasında dahi olarak adlandırılmıştı. A'lar ve C'ler arasındaki fark neydi? Termanı akla uygun bütün açıklamaları düşündü. Onların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına, "kadın erkeksilik skorlarına," hobilerine ve mesleki meraklarına baktı. Yurümeye ve konuşmaya başladıkları yaşları, ilkokuldaki ve lisedeki kesin IQ skorlarını karşılaştırdı. Sonuçta, tek bir şey önemliydi: Aile altyapısı." "Çevrelerinde onları dünyaya gerektiği gibi hazırlayacak insanların olmaması" Joe Flom... Musevi göçmen ve başarısı kökenleri. Buraya kadar çizginin dışındakilerde başarının sürekli ve düzenli bir avantaj birikiminden olduğu anlatılmaktaydı. Nerede ve ne zaman doğduğunuz, anne babanızın ne iş yaptığı ve yetişme koşullarınızın nasıl olduğu, bütün bunlar dünyada ne kadar başarılı olacağınızı etkiliyor. Outliers'ta ikinci kısmın sorusu ise şu; atalarımızdan miras kalan geleneklerin ve davranış tarzlarının aynı rolü oynayıp oynamadığı. Kültürel miraslar insanların başarısını ne kadar etkiliyor? İlk örnek ise Kentucky-Harlan da kasabanın kurucusu iki aile arasındaki kan davası ve buna bağlı olarak gelişen Amerika'daki suçların fazlalığı. 3. Hikaye; Çeltik Tarlası ve Matematik;. Şu rakamlara bir göz atın: 4, 8, 5, 3, 9, 7, 6. Yüksek sesle okuyun. Şimdi rakamlara bakmayın, 20 saniye ezberleyin ve sonra yüksek sesle sayın. Eğer Ingilizce biliyorsanız, bu sırayı mükemmel biçimde anımsama şansınız yüzde 50. Ancak eğer Çinliyseniz bu sayıları her seferin de doğru tekrar edebileceğiniz neredeyse kesin. Neden mi? Rakamların sözcüklere dökülmesi, bunların uzunluğu ve beynimizin onları algılama süresi elbette. Çince'de rakamları ifade eden sözcükler son derece kısa. Büyük bö lümü bir saniyenin dörtte birinden daha kısa bir sürede telaffuz edilebiliyor. Bu fark Asyalı çocukların saymayı Amerikalı çocuklardan çok daha hızlı öğrenmeleri anlamına geliyor. Dört yaşındaki Çinli bir çocuk ortalama 40'a kadar sayabiliyor. Aynı yaştaki Amerikalı çocuklar ancak 15e kadar sayabiliyor ve büyük bölümü beş yaşına gelene dek 40'a kadar sayamıyor. Bir diğer deyişle, Amerikalı çocuklar beş yaşına kadar en temel matematik becerilerinde Asyalı akranlarından çoktan bir yıl geride oluyor. Sayı sistemlerinin düzenli olması, aynı zamanda, Asyalı çocukların toplama gibi temel işlemleri de çok daha kolay yapmaları anlamına geliyor. İngilizce konuşan yedi yaşındaki bir çocuğa kafasında otuz yedi ile yirmi ikiyi toplamasını söylediğinizde, sözcükleri sayılara çevirmesi gerekecektir (37 +22). Ancak o zaman işlemi yapabilir: 2 artı 7 eşittir 9 ve 30 artı 20 eşittir 50 ve sonuç 59. Asyalı bir çocuğa üç-on-yedi ile iki-on-ikiyi toplamasını söylediğinizde ise denklem hemen oracıktadır, cümlenin içinde saklıdır. Rakamlara çevirmek gerekmez: Sonuç beş-on-dokuz. "Asya sistemi şeffaf" diyor Northwestern.. Peki çeltik Tarlası ile ilgisi nedir matematiğin? Kültürden gelen, daha iyi algılanmasını sağlayan matematik öğretisi nasıl asyalı birini başarıya daha hızlı götürüyorsa, Çeltik Tarlası ekicisi de yılda 3000 saat çalışarak ve başarı için üç temel esası takip ederek iyi bir yere gelebilirdi. Tabiki bu yazarın teorisi... "Yılda 360 gün yataktan güneş doğmadan önce kalkabilen hiç kimse ailesini zengin etmekte başarısız olmaz" der yazar. Başarıyı bu defa erken kalkmak ve bu bölümün ana teması olan kültürümüze bağlı kalmakta olduğunu ileri sürer. Outliers, başarı öyküleri ile dolu bir kişisel gelişim kitabı değildir. Çizginin dışına çıkmış belli bir grup ve birtakım insanların hayatlarındaki en üst merdivene nasıl çıktığını, bu uğurda nasıl bir yol izleyip mücadele verdiğini ele almak ve okuyucularına yol-yöntem göstermez. Başta temel faktörler olmak üzere başarılı olmak herkese göre değişen ve elbette ki kader-kısmet mefhumunun da içerdiği bir durumdur. Kimileri çok zeki olmasına rağmen başarısız olur, kimileri aileleri mükemmel olmasına rağmen kimileri çok iyi ya da kötü bir coğrafyada doğmasına rağmen başarılı ya da başarısız olabilir. Bunu sadece; Yaşadığı toplum, ailesi, zekası, yönlendiren kişilerin olması, 1 ocaktan sonra doğması, güzel bir ekonomik çağa denk gelmesi, ailesinin Musevi olması dikişci olması vs vs vs vs...... Bütün bunları ele alarak sadece teorilerle çizginin dışına çıkmış diyemeyiz. Yazar bize farklı bir perspektif sunuyor fakat reel olmayan, sürreal bir durumdur. Milyarlarca insanın her birini inceleyip başarılı olmalarının altında yatan etken nedir sorusunu sorarsak her başarılı olanın ve güzel izler bırakmış olanın hayatını inceleyip onu yükselten nedene; o halde bu bizi başarıya ulaştırır diyemeyiz elbette. Tabiki bu benim görüşüm. Netflix'in "Watch Abstract: The Art of Design" belgeselini izlemek, kitabı okumaktan daha çok fayda sağlayacaktır bu konuda. Beklentimin oldukça altındaydı. Merak edenler için bu kadar emek verilip yazılan, özellikle çok fazla verilerle dolu bu kitabı okumak bazılarına zevkli gelebilir. Ne kadar eleştirsem de araştırıp savunduğu fikri pek çok gerçek detaylar ile sunması sanırım bu kitabı okunabilir bir yandan da güzel kılıyor. İyi okumalar.
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell · MediaCat Yayınları · 20228bin okunma
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.