...Galerinin hemen önünde sadağından
daha önce kullanmadığı büyük acılar müjdecisi
bir ok alarak yayını gerdi. Kimsenin dikkatini
çekmeden etrafına bakınarak eşiği geçti. Aison'un
oğlunun önünde diz çöktü ve iki eliyle kirişi
çekerek oku Medea'ya gönderdi. Genç kızın
yüreği sıkışıp dili tutuldu. Tanrı yüksek
tavanlı saraydan yola çıkarak geldiği yere geri
dönerken, ok genç kızın gönlünü alev alev
tutuşturdu. Işıldayan gözlerini Aison'un
oğlundan ayıramıyor, kalbi heyecanla çarpıyor,
sağlıklı düşünemiyor, ruhu tatlı bir acıyla
sızlıyordu. Ve yoksul bir kadın daha şafak
sönmeden yün eğirmek üzere gece karanlığını
aralayıp odasını aydınlatmak için ateşe çalı çırpı
attığında alevler nasıl birden bütün çalıları
tutuşturursa, yok edici aşk genç kızın kalbini
öyle tutuşturdu. Yüreğini altüst eden heyecanla
yumuşak yanakları kâh soluyor, kah kızıla boyanıyordu...
Sayfa 98 - İş Bankası Kültür Yayınları, II. Basım