Halide Edib'in Millî Mücadele yıllarında yazdığı eserlerde sadece hamasî bir yüceltme yoktur. Bu devrin en önemli eseri '' Sakarya Ordusu'na'' adanan Ateşten Gömlek bir destan olarak anılmakla birlikte, eserin yazılış tarzı, ona destanî olmaktan çok, trajik bir boyut kazandırmıştır. Millet için göze alınanlarla, ferdî duygu ve menfaatlerin feda edilişi, eseri alelade bir savaş hikâyesi olmaktan çıkarmıştır. Yakup Kadri tarafından bulunan ''ateşten gömlek'' adı çok anlamlıdır. Bu ateşten gömlek bütün milleti bürümüş olan var olma savaşını ifade ettiği gibi, roman şahıslarının her birinin ayrı ayrı büründükleri aşk ve kıskançlık duygularının ateşten gömleğini de anlatır. Onda destanların tek boyutlu kahramanlarıyla modern romanın, birbirine zıt duyguları arasında parçalanmış insanlarının bir karışımı vardır. Eser İzmir'in işgalinden Sakarya zaferine kadar geçen devreyi içine alır. Bu eserde Mustafa Kemal Paşa destan kahramanı çehresi ve uzaktan ruhlara serptiği kurtuluş ümidiyle çizilir. Her kahraman onda kendi şahsiyetine uygun bir özellik bulur. Türk milletinin Millî Mücadelesini ebedîleştiren, temel eserlerin başında ''Ateşten Gömlek'' gelir.