Doğrudan Jung’la ilk karşılaşışım bu kitapla oldu. Daha önce Kurtlarla Koşan Kadınlar aracılığıyla bir tanışıklığım olduysa da Jung’un anlayışının tam olarak ne içerdiği hakkında bir fikrim yoktu. Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı yeniden okumak istiyordum ve tamamen tesadüf eseri bir psikolog tavsiyesiyle karşılaştım, o kitabı okumadan önce bunu okumanın faydalı olacağını yazmıştı bir gönderisinde. Bu vesileyle kitaba başladım ve çok memnun kaldım. Daha önce biraz Freud biraz da Adler okudum, ancak ikisinin de önemli noktaları olmakla beraber Jung okurken hissettiğim hazzı alamadım. Jung çok çeşitli açılardan bir yaklaşım geliştirmiş ve bir şekilde psikolojiyi diğer sosyal bilimlerin etkisinden koparmadan, onların bağlamından çıkarmadan sunabilen biri. Sosyal bilimleri birbirinden ayırmaya, bağlamlardan koparmaya kesinlikle karşı olduğum için böyle bir bilim insanıyla karşılaşmak benim açımdan önemli oldu. Burada ayrıca doğa bilimlerinden de kopuk olmamasının güzelliğini de eklemekte yarar var. Jung’un yelpazesi oldukça geniş. Jung kişileri yalnızca cinsellikle, ana babalarla, çocukluk travmalarıyla ilişkilendirmiyor. Ancak bunları da tümüyle reddetmeyerek özellikle ergenlik döneminde etkili olduklarını ileri sürüyor. Dolayısıyla, yaşamın yalnızca bir bölümünde yetkin olan bu açıklamaların yetersiz kaldığını iddia ediyor. Bu sebeple de bireyin eğitiminin asla bitmeyeceğini, kişilerin bilinçlerinin, bilinçdışılarının (bireysel ve kolektif) farkına varmalarının önemini vurguluyor. Bunu çeşitli kavramlarla, arketiplerle anlatıyor. Bilhassa kadın ve erkeklere yönelik düşüncelerinin önemli olduğunu ve ileri okuma için bu kitabın iyi bir başlangıç noktası niteliğini taşıdığını düşünüyorum. Dikkatli okumalar.

Jung Psikolojisinin Ana HatlarıFrieda Fordham · Say Yayınları · 2015155 okunma

··

420 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.