Bundan birkaç sene önce kitabın bir alıntısına denk gelmiştim. Bir alıntı sizi sayfalar dolusu kitaba başlatabilir, hatta kitaptan ziyade, sadece o alıntıyı okumak için bile başlayabilirsiniz:) Kitap 100 sayfadan oluşuyor. Kısa olduğuna bakmayın, her sayfa dolu dolu ve keyifle okuyacağınız, bir solukta okuyup bitireceğiniz ve oldukça seveceğiniz bir kitap olacağını düşünüyorum Kitabımızın ana karakteri olan Rıfat, içimizden biri. Ayrıca karakterimizin biraz karamsar ve bıkkın bir şekilde hayat sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Hem yaşadığı hayat hem geçmişten gelen birtakım zorluklardan dolayı, zaman zaman yaşanmışlıklara / kişilere isyanından dolayı oldukça tükenmiş biri olduğunu da görebiliyoruz. Onu ilk ’Kitapçı Rıfat’ olarak tanıyoruz. Kitabın ismini almış olduğu ‘Seyrek Yağmur’ ise Kitapçı Rıfat’ın dükkanının ismi. •‘’Bir gün bir yazarın çıkıp Rıfat Diye Biri isminde bir kitap yazacağını hayal ediyor.Rıfat'ın yaşadığı hayatı, düşüncelerini, takıntılarını, tuhaflıklarını, zaaflarını ve elbette iyi yanlarını olağan ile olağanadışı, gerçek ile düşü birbirine karıştırarak anlatacak bir kitap ama, diye düşünüyor.’’• ve kitap boyunca sevgili karakterimiz Rıfat’ın hayatına, ailesine, dostlarına, sevgilisine, takıntılarına, tuhaflıklarına, tüm iyi-kötü / aydınlık-karanlık yönlerine ve belirtmekte olduğu politik, edebiyat, psikolojik açıdan birçok düşüncelerine şahit oluyoruz. Ayrıca karakterimiz, değerli şairimiz Oktay Rıfat’ı çok seviyor ve kitapta da bunu oldukça net bir şekilde görebiliyoruz. İlkinde, bir oğlu olursa adının Oktay olacağını belirtiyor. • ‘’Rıfat, bir oğlu olduğunu hayal ediyor. Ona Oktay adını koyacak, baba oğul bir şairin adını yaşatacaklar’’• Bununla beraber kitabın sonunda ise Oktay Rıfat’tan kendisine bir mektup geliyor ve kitap bu mektup ile bitiyor. Ne kadar çok sevdiğini karakterimizin isminden, adıyla yaşatmak istemesinden ve mektubun şairimiz tarafından gelmesini anlayabiliyoruz. •‘’Kitapçının müdavimlerinden bir arkadaş grubu var, yazarlar, ressamlar, yönetmenler. Onlar ile görüşüyor, dertlerini dinliyor.’’• Bu alıntı doğrultusunda şunu da belirtmek isterim, tek Oktay Rıfat’a yer verilmiyor kitapta. İlhan Berk, J.M Coetzee, Yannis Ritos, Malcolm Lowry, Nazım Hikmet, Sait Faik, Alice Munro, Bilge Karasu, İkinci Yeniler (Edip Cansever, Cemal Süreya, Turgut Uyar…) gibi birçok şair ve yazarlarımıza yer verilmiş. Ayrıca, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Dumurkubuz, Robert Bresson gibi değerli yönetmenlerden de bahsedilmiş. Kitabın en çok sevdiğim ve okurken bana çok şey kattığını hissettiğim yanlarından birisi, yerli-yabancı birçok şairlerin, yazarların, yönetmenlerin, müzik gruplarının eserlerine yer verilmiş. Her alanda bizlere ara ara mini öneriler yapmış yazarımız. Okurken bol bol not alabiliyorsunuz bu yönde:) Yazımın sonuna gelmişken, bahsettiğim ve denk geldiğim, o zamandan beri benim için ayrı bir anlamı olan bu alıntıyı paylaşmak istiyorum; ‘’ Biliyorum. Yine kitaplara gömüleceksin, sayfalarında ikimize rastlama ihtimalinin peşinden giderek deli gibi kitap okuyacaksın ve bu sana iyi gelecek. Senin iyi olduğunu bilmek bana yeter. Beni merak etme.’’ Keyifli okumalar!

Seyrek YağmurBarış Bıçakçı · İletişim Yayıncılık · 20202,300 okunma

·

255 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.