Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

246 syf.
7/10 puan verdi
bir Yusuf ve Züleyha hikayesi
Züleyha "Sevmek, daha doğrusu aşk, eski zamanların gülünç bir hastalığı idi. Romanlar, şarkılar bunu tatsız nağmelerle mütemadiyen körükleyip durulardı. Umumi harbin bunca zararlarına mukabil bir faydası, bu aşkı yeryüzünden silip süpürmek oldu. Harb sonu nesli dediğimiz yeni insanlarda artık bu gülünç masala tesadüf etmiyoruz.. Bu zamanlarda enkaza âşık olduğunu söyleyene rast gelinirse cüzzamlı gibi insanlar arasından ayırıp bir yere kapamak lazım gelecek.. Âşık olmak rastgele bir insandan kendine bir heykel yapıp tapmak, bütün zevki, saadeti onda aramak, onsuz yaşamak kabil olmayacağına inanmaktır.. Bir eski Frenk şairi bunun formülünü den vermeye kalkmıştı: “ Bir tek insan aradan çıkıp giderse dünya, susuz bağa dönermiş..” sonra efendim bu hastalığa uğrayanlardan üçü, dördü sahici hastalar, tıbbın monomane dediği insanlarsa, yüz binlercesi görenek ve vehim hastası, yani hakikatte sizin benim gibi sapasağlam insanlardır.. Eski hayatta zevk yok, neşe yok, hürriyet yok.. Mesela işsizin biri uzaktan kafes, peçe arasında yahut anahtar deliğinden bir kadın gözetleyecek, hayal yapacak: “ Ben artık başkasıyla yapamam. Onun ayaklarında ölmeliyim. O, bendir; ben oyum!” gibi lakırdılarla biçareye musallat olacak.. Hele o evlenmelerdeki aşk.. Türlü hesaplar, pazarlıklardan sonra iki insanı sandıkları, sepetleriyle bir odaya kapamışlar.. Onlar birbirlerine adlarını sorduktan sonra “Efendim biz birbirimiz için dünyaya gelmişiz de haberimiz yokmuş.. Sen olmasan ben ne yaparmışım, ben olmasam senin halin ne olurmuş.. Artık ölüm var ayrılık yok.. Ebediyete kadar anca beraber..” yolunda sözler söylüyorlar. Bu kadar lakırdı, bu kadar sahtekarlık iki hafta sürmeyeceği muhakkak olan bir aşk için.. Umarım ki biz bu gülünçlüklerden kendimizi korumasını bileceğiz..” Yusuf “İnsan sevdiğini kıskanır.. Öyle değil mi? O gibiler için tahammül güçtür. Fakat yürekten sevmeyenler için iş bir izzetinefis meselesinden ibaret kalır.. Eh, ona da nasıl olsa pek fazla muzdarip olmadan katlanılıyor… Bizim aramızda aşk, alaka falan mevzuubahis değildi.. Evet, sizin tabiriniz üzere normal bir karı koca kaldığımız müddetçe mesele yoktu.. Fakat o hain Taşucu seyahati yok mu? Her şeyi berbat etti. Sizin romantik edebiyatın eski hastalığı nüksetti de onun için. Maalesef öyle.. Marmara’da nöbetler yavaştan yavaşa başlamıştı. Nihayet Anamur’daki plajda doktorların prognostik grav dedikleri ağır vahamet mertebesine ulaştı.. Belki gülersiniz siz.. Fakat ne yapalım ki hakikat böyle.. Gölyüzü’nde Silifke’de hep bu marazla boğuştuk..” monomane: Tek bir şeye zihnin takılıp kalması şeklinde gözüken akıl dengesizliği. prognostik grav: Ağır hastalık.
Eski Hastalık
Eski HastalıkReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 1996832 okunma
·
160 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.