Gönderi

Kuran’daki ayetlerin maksadının çok önemli olduğu kanaatindeyim. Birisi “Ayetlerin maksadı içeriğinden daha önemlidir” derse, buna da itiraz etmem. Ayetlerin maksadını bir kenara bırakıp da hile-i şeriyyelere İslam’ı açmak, İslam’ın içini başka türlü bir boşaltma hareketidir. Fakat birisi, “Ben ayetin maksadına bakarım, ayetin içeriği Allah’tan bile olsa bu içeriği boş veririm” anlamına gelecek şekilde hareket ederse “Orada dur” demek gerekir. Allah bazı ayetlerinde “israf etmeyin” gibi hedefleri koymuş, bu hedeflerin içinin nasıl doldurulacağını insanlara bırakmış, bu hedeflere ulaşmanın yol haritasını bütünüyle vermemiştir. Tarihin değişen koşullarında Kuran’ın koyduğu bu tip hedeflere ulaşmak için değişik yollar izlenebilir; bunlar Kuran’ın tarihsel değişimlere uymasında esnek bıraktığı alanlardır. Ama Kuran’ın içerik verdiği, yani yolun nasıl olduğunu tarif edip de “Yap” dediği hususta, bize düşen “İşittik ve itaat ettik” demektir. Aksi davranışta faiz yasağı, namaz emri, zina yasağı, oruç emri gibi hemen her hüküm için bir maksat düşünülebilir ve birileri bu maksatları söz konusu emir ve yasaklara uymadan da gerçekleştirebileceklerini iddia edebilirler.
·
144 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.