Gönderi

·
Not rated
Yılanı Öldürseler
Coğrafyamızın mozaik renklerini eserleriyle bize aktaran edebiyatımızın ulu çınarı,Yaşar KEMAL’in “Yılanı Öldürseler” isimli eserine konuk olduk. Kitap buram buram Anadolu ve Çukurova kokuyor. İlk sayfadan itibaren Hasan; Hasan’’ın dünyalar güzeli anası Esme sevdiceği Abbas ve belalısı Halil ile tanışık oluyoruz. Hasan küçücük yaşına rağmen töre belası ile tanışıyor ve onulmaz sıkıntıların içine sürükleniyor. Köy ahalisi dedikodularıyla, söylemleriyle; resmen küçük Hasan’ın zihnine saldırı düzenliyor ve onu uçurumun kıyısına sürüklüyor. Sırtına namus, töre, nefret gibi kavramları yüklüyor ve böylece anlıyoruz ki; toplum dünyanın en masum insanını dahi söylemleriyle korkunç bir canavara dönüştürebiliyor. Ahlaksızların var ettiği ahlak anlayışı, kurallarını namussuzların oluşturduğu namus anlayışı, hurafelerle harmanlanıp, cehaletle yoğurulunca bir anda kendimizi saçma örf, adet ve törelerin orta yerinde buluyoruz. Ataerkil bir yapıya sahip olan Çukurova köyünde insanın çok fakat insanlığın yok olduğunu görüyoruz. Yılan meteforu ile asıl yılanın toplum, söylemlerinin de ölümcül zehir olduğunu idrak ediyoruz. Ayrıca Yaşar KEMAL, öyle bir köy portresi çiziyorki dağ kekiklerinin kokusu, burnumuza kadar geliyor. Yazarımız; din ve ahlak öğretileri, kadının toplumdaki yeri, töre belası gibi toplumun kılcal damarlarına basarak incecik kitaba dünyaları sığdırmış.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019.3k okunma
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.