Gönderi

Tüm olasılıklar içimizde ve bu potansiyeli bütün ola­rak açığa çıkarmamız imkansız. İçimizde her şey vardır. Biz bir kişiyiz . Ama bu kişi, biçim ve yüzlerin çeşitliliğiyle öylesine zengin, öylesine güçlü ve öylesine derindir ki onu küçültmek zorunda kalırız. İfade ve eylem özgürlüğümü­ze uyguladığımız bu bastırma iki nedenden dolayı ortaya çıkar: dışsal, toplumsal zorlama ve/veya içsel, etik tercih. Korku ve fazilet. Binlerce şeyi yaparım ya da yapmam , bin­lerce farklı şekilde davranırım ya da davranmam; çünkü beni böyle olmaya zorlayan ya da şöyle olmaktan alıkoyan toplumsal etkenlerle kısıtlanırım.
·
510 görüntüleme
Melike okurunun profil resmi
Bu etkenler kümesi, polisi ve aileyi, üniversite ve ki­liseleri, yargıçları ve reklamcıları kapsar. Onlar bize ne­yin yasak olduğunu neyin olmadığını söylerler. Ve büyük çoğunlukla biz bunu kabulleniriz. Ya da benzer bir şekil­de kendimizi, olduğumuzu olmaya, yaptığımızı yapmaya, yanlış olduğunu düşündüğümüzü yapmamaya zorlarız ve kendimizi bu şekilde tanımlarız. Dış dünya tarafından yönlendirilen bir dışsal ahlak ve alışkanlıklar tarafından yönlendirilen bir içsel ahlak vardır. Bu iki güç de, bir zo­runluluklar ve yasaklamalar yumağı olarak bizi kısıtlar. Her zaman olduğumuz kişi olarak kalırız ama sadece po­tansiyelimizin küçük bir bölümünü eylemlere dönüştürü­rüz .
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.