Gönderi

Orta kuşak sözcülerinin ülke karikatüründe ele aldıkları en önemli sorun bu «ikili anlaşmalar»dır. Gerçek karikatür olan «yazısız»a orta kuşak hızla yönelmiş ve bu zor savaşı, okuyucuyu düşünmeye ve değerlendirmeye itişi kazanmayı başarabilmiştir. Bu, bir çeşit okuyucu eğitimidir de... Çünkü yılların şartlanmasını üç beş yılda silebilmek pek kolay bir iş olmasa gerek. Bu olaya ilişkin iki anımı da sizlere aktarmadan geçemeyeceğim. 1952'de ilk karikatür albümümü yayınlamıştım. Bir hafta sonra, satışını merak ettiğim için dağıtıcıya gittim ve satışın ne yolda olduğunu sordum. — Ben bilemem, satıcılar gelince sorarız, dedi. Gerçekten az sonra satıcılar gelmeye başladılar. Bizim dağıtıcı birine sorunca çocuk bana döndü ve: — Abicim, yirmi tane aldım, on beş tane sattım, beş tane daha var... diye yanıtladı. Bir an durdu sonra ve o «beş tane daha var> cümleciğini açıklamak istedi, meslek hayatımda unutamayacağım şu sözlerle açıkladı bunu: — Bazılarına konu bulamamışsınız da «yazısız» yazmışsınız. Tümünde yazı olsa bir tane bile kalmazdı!
··
202 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.