Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

440 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
GÖZÜMDE CANLANIR KOSKOCA MAZİ
TRT'de yayınlanan Seksenler, Doksanlar gibi diziler size neleri anımsatıp neleri hissettiriyorsa bu kitap da size o duyguları hissettirecektir. Evet, belki anlatılan dönemler daha çok 70li ve 80li yıllar ama okurken anlıyorum ki bizim çocukluğumuzda yaşananlar ve şartlar pek de farklı değilmiş. Çocukluğumu 2000'in aşağısında yukarısında yaşamış birisi olarak, sanki benim çocukluğum anlatılıyor gibi okudum. Kitap belirli bölümlerden oluşuyor ve her bölüm farklı farklı konular üzerinden anlatılıyor. Mesela giriş bölümü olan "Neden, Nasıl?" kısmında Ayfer Tunç, bu kitabı yazma fikrinin nereden geldiğini ve yazma amacını açıklıyor. Daha sonraki bölümler ile birlikte asıl içerik işlenmeye başlıyor. Farklı ayrıntılar anlatılıyor olsa da bölümler kronolojik olarak ilerliyor. İlk bölümlerde çocukluk oyunlarımız, maddi zorluklar ve imkansızlıklar ile birlikte çocukların kısıtlı oyun unsurlarından nasıl yaratıcı bir şekilde yararlandığı, ailelerin çocuk eğitme tarzları, çocukluktan gelen o sıkıntıların ilerleyen dönemlerde o kuşak çocuklarına nasıl tutumluluk aşıladığı gibi konular çok güzel bir şekilde işlenmiş. Bir sonraki bölümde artık okul yıllarına giriş yapılıyor. Ağırlıklı olarak "disiplin" kavramı o okul yıllarının temel kavramını oluşturuyor. Devletin ve onun bir unsuru olan öğretmenlerin "tek tip insan" yaratma çabaları anlatılıyor. Kıyafetler, çantalar, kalem vs. gibi araç gereçler insanlarda genelde aynı ürünler oluyordu. "Farklılık" ve "Özgünlük" gibi kavramların pek lafı edilen ve uygulanan kavramlar olmadığını da görüyoruz. Daha sonra radyo ve televizyonun hayatımıza nasıl girdiği ve hayat şartlarımızı nasıl değiştirdiği çok ayrıntılı ve ince şekilde anlatılmış. İnsanların artık evde bir aile üyesi gibi kabul ettikleri ve bir zarar gelmesin diye çok dikkatli şekilde korudukları radyo ve televizyon, içerikleri ile birlikte, komşuluk hukukuna kadar her türlü yaşayışı etkilemiş. Bu cihazlara sahip olanların övüncü, sahip olmayanların komşuluk örf ve adetlerini de yıkıp sürekli ve yerli yersiz bu ailelere misafirliğe gitmeleri, pek bize yakışmayan ama bazı ailelerin bu misafirliklere dayanamayarak komşularını kapı dışarı etmeleri gibi absürt olaylara da yer verilmiş. Televizyon ile birlikte ve Avrupa'ya kendimizi gösterme yeri olarak gördüğümüz Eurovision Şarkı Yarışması belli ki o dönemler çok takip edilmiş ve bir milli mesele haline gelmiş. Sanatçılar kendilerini göstermek ve tanıtmak için bu yarışmayı bir imkan olarak görmüşler. Her ne kadar o yıllar sıfıra yakın puanlar alıp ülkeye dönmüş olsalar da bir şekilde tanınırlık ve ün sağlamışlar kendilerine. O dönemlerin müzik anlayışları, öne çıkan isimler, TV dizileri ve sinema filmleri, öne çıkan oyuncular ve bu isimlerin hayata etkileri, yeni yeni ortaya çıkan kullanışlı ev aletleri, kişisel bakım ürünleri, insanımızın buna hem kullanış hem de ekonomik olarak ayak uydurma süreci yine ayrıntılı ve örnekli bir şekilde anlatılmış. Genel olarak mâziyi andığım, unuttuklarımı hatırladığım, bizden önceki dönemlerde belirtilen ayrıntılara şaşırdığım, aslında zor dönemler anlatılıyor olsa da okurken bende güzel hisler uyandıran bir kitap oldu. Kitabın en beğendiğim özelliği ise genelde o dönem kitaplarında tanık olduğumuz "siyasi" ayrıntıların burada çok çok az ve laf arasında kendisine yer buluyor olmasıydı. Ben okurken sıkılmadım, mâziyi ve o eski güzel günleri özleyenlere tavsiye ederim. İyi okumalar...
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size GelecekAyfer Tunç · Can Yayınları · 20211,702 okunma
·
1.613 görüntüleme
Birkayıpokurkişi okurunun profil resmi
Değerlendirme için teşekkürler😊. Okumayı düşündüğüm bir kitap olunca incelemenin hepsini okumadım. Zira merakımı gidermek istemedim. Keyifle okunduğu belli ama 🙏
onur akça okurunun profil resmi
Rica ederim. Keyifli okumalar:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.