Gönderi
Hipokrat hekimlik tanrılarının soyundan gelen bir hekimdir. Babasını erken yaşta kaybedince annesi onun iyi bir hekim olması için elinden geleni yapar. Ne yazıkki bir süre sonra annesini de kaybeden Hipokrat tek aşkı olan hekimliği sımsıkı sarılır. Annesinin ölmeden önce istediği üzere Doriana ile evlenen Hipokrat'ın başı komşuları Ambrossia ile beladadır. Rahip hekimlerle karşı karşıya gelen Hipokrat, hastalıkların kötü ruh ile değil insanın doğasından geldiğini savunur. Hekimliğini geliştirmek için sürekli seyahat eden Hipokrat gittiği Knidosta ünlü hekim Eurifon'la sıkı bir tartışmaya düşer. Çünkü Hipokrat'ın hastaları iyileştirmek için onlardan ücret alması ünlü hekim Eurifon'a ters gelir. Gezdiği ve hekimlik bilgileri edindiği yerlerdeki tedavi yöntemlerini unutmamak için kitap yazmaya karar veren Hipokrat birde Hekimlik Andı yazarak adını unutturmaz.
Tarihsel bir yolculuğa çıktığımız kitapta, din adamları ve hekimlerin girdiği içsel çatışmaya, aşka, güvene, hekimliğin ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine şahit oluyoruz. Bir adamın en büyük aşkı hekimlik iken kendisini aşk üçgeninde bularak girdiği ruhsal sıkıntılar ve mesleği için verdiği mücadele okunmaya değer. Mitolojik tarzda yazılmış olan kitap okuyucuya farklı bir kurgu sunarak etki bırakıyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.