Her kitabın ismi, içeriği hakkında az çok fikir verebilir okuyucuya. Bu kitabın ismiyse beni uzun uzun düşündürmüş, herhangi bir noktaya vardıramamıştı. Ta ki "Ama Fareler Uyurlar Geceleyin" isimli öyküyü okuyana dek. Evet, kitap kendi içinde bir çok farklı ve bağımsız öyküden oluşuyor. Her biri bir diğerinden daha anlamlı ve güzel. Yazarın hayatı eseri de özetliyor gibi aslında: İkinci dünya savaşı döneminde yaşamış, savaşa hayır dediği için hapis yatmış, sonrasında Rusya cephesinde savaşmaya gönderilmiş biri. 26 yaşında hayata gözlerini kapayan, yaşadığı kısacık hayata derin anlamlar katabilmiş ve tek arzusu yakalandığı hastalıklardan ötürü ölmeden gerçeklerini anlatmak isteyen biri. Ve bugün bu kitap elimizdeyse, bunu başarmış demektir. Kitabı edebi bir zevkten bağımsız olarak "Yıkım Edebiyatı" olarak geçen, ikinci dünya savaşı sonrası psikolojik ve felsefi bunalım eseri olarak değerlendirdim. Burada amaç "Yazar ne güzel edebi bir dil kullanmış." veya "Kitabın olay örgüsüne bayıldım." demek değil, bizzat savaşın içinden çıkıp açlık ve sefaletin, yoksulluğun ve ölümlerin ne demek olduğunu okuyarak görmek demek. Borchert tam olarak bunu başarmış. Anlattığı her öyküde okuyucu içinde bulunduğu hayattan koparıp hiç bilmediği ve anlamadığı bir an'ın içine atarak ona hissettirmek istediklerini tüm çıplaklığıyla ortaya dökmüş. Kitabı okurken oldukça duygulandığım, derin düşüncelere daldığım yerler oldu. Yazarın üslubundan ötürü olsa gerek, kelime yinelemeleri zaman zaman bunaltıcı olsa da eserin kalitesinden kesinlikle hiçbir şey azaltmamış. Okuyun bu kitabı arkadaşlar. Ve en çok oturduğu sıcak yatağından "Savaş isteriz, kan içeriz!" diye kükreyenlere okutun mümkünse. Çünkü savaşın kazananı olmaz, kaybedeni ve daha çok kaybedeni olur… Her incelemede olduğu gibi bu incelemeyi de kitaptan bir alıntıyla noktalıyorum, esen kalın. "Herkesin bir dikiş makinesi var artık, bir radyosu, bir buzdolabı ve bir telefonu var. Bundan sonra ne üretebiliriz? diye sordu fabrikatör. Bomba, dedi mucit. Savaş, dedi general. Yapacak başka bir şey kalmadıysa hayhay, dedi fabrikatör."

Ama Fareler Uyurlar GeceleyinWolfgang Borchert · Yapı Kredi Yayınları · 2022506 okunma

·

635 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Enes