Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

190 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Ergin Keleş küçük bir çocuğun kurduğu hayalleri, üzerindeki baskıyı, gençliğin verdiği körlük ve dikbaşlılıkla yaptığı hataları, olgunlaşmayı, başarıyı, mutluluğu, Türk futbolunun çıkmazlarını samimi ve bilgece çok güzel anlatmış. Yıllarını futbola vermiş ve günün sonunda yaşadığı hayal kırıklığı ile hayata tutunmakta zorluklar çeken biri olarak okurken kahkaha attım, üzüldüm, gözlerim yaşardı. Bana her duyguyu yaşatan bir serüven oldu. İyi ki yazmışsın be abi. Aramızda üç yaş olduğu için onun tüm kariyer sürecine yakından şahit olmuştum. O yüzden sanki mahalleden bir arkadaşımızın hayat hikayesini okur gibi oldum. Kitabı okurken tüm çocukluğum, hayallerim, hayal kırıklıklarım gözlerimin önünden geçti. Bazı yerleri okurken tüylerim diken diken oldu. Çünkü okurken bir an başımı kaldırıp, geçmişi düşünürken buldum kendimi. Notlarım düştüğünde, annem elinde karneyle Hüseyin hocanın yanına gider ve beni kadro dışı bırakmasını isterdi. Sonra orada küçük bir pazarlık yapılır ve notlarımı tekrardan yükselteceğime dair anlaşma sağlandıktan sonra tekrardan o çok sevdiğim futbolu oynamama izin verilirdi. Hayatımın en mükemmel dönemiydi futbolculuk hayalleri kurduğum yıllar. Haftanın dört günü antreman, haftasonu iki gün maç. Sabahları 6'da kalkar Tsubasa izlerdim. Hele arkadaşlarla toplanıp antremanlara ve maçlara gittiğimiz yolculuklar. Harçlıklarımızı birleştirip sıcak bir ekmeği bölüştüğümüz gece yarıları, maddi durumu olmadığı için krampon alamayan arkadaşımıza el ele verip yardımcı olduğumuz, yüzlerce kişinin saldırdığı statlarda kavga edişlerimiz, şampiyon olduğumuzda kendimi gladyatör gibi hissedip, tribünlerden küfür edildiğinde başımızı kaldıramayacak duruma geldiğimiz günler. Toprak ve çamur sahalarda futbol oynayan son jenerasyonduk biz. Sıcak suyun bir lüks olduğu, pahalı kramponları ancak A takıma çıkınca giyebildiğimiz, eşofman ve anorak olmadan kışın soğukta titreye titreye idman yaptığımız günler. Koşullar elverişsiz ve zordu. Ama kurulan hayaller, neşemiz, kahkahamız ve çocukluğumuzla her şey güzelleştirebildiğimiz unutulmaz günlerdi. O günlerin bir daha geri gelmeyeceğini kabullenmem çok zamanımı aldı. Bugünse eski dostlarla o günleri yad etmek içimdeki o küçük çocuğu tekrardan görmek gibi bir şey.
Nasıl Yıldız Olunmaz
Nasıl Yıldız OlunmazErgin Keleş · İletişim Yayıncılık · 202254 okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.