Gönderi

Yine Shakespeare'in bir sonesini  paylaşmak isterim. Diyor ki "İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.  Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için. " Bunların hepsi yaşamaya dönük sanatlar. Bunları yapabilirsek o zaman yaşamaktan da korkmayacağız, ölmekten de korkmayacağız, konuşmaktan da korkmayacağız, susmaktan da korkmayacağız. Ama şu anda korkularla çevrilmiş, anksiyetenin çok yüksek olduğu bir dönemden geçiyoruz. Daha duru görebilmek lazım, şimdi korkmayalım diyoruz ya korkmamanın önemli faktörlerinden bir tanesi üzülmekten, ağlamaktan da korkmamaktır. Bazı insan üzülmemek için "Eleştireceğim" "Yanlış yapacağım" diyerek hiçbir şey yapmıyor. Aristo diyor ya " Eleştirilmekten korkuyorsanız hiçbir şey söylemeyin, hiçbir şey yapmayın, hiçbir şey olmayın, var olmayın dünyada." O yüzden "korkmayalım" ın bir diğer boyutu ağlamaktan da korkmamak lazım. Ve hayata yeniden bakacak yeniden anlamaya çalışacak cesarete sahip olmak lazım.
·
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.