Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
1/10 puan verdi
·
60 günde okudu
Nevzat Tarhan - Duyguların Psikolojisi ve Duygusal Zekâ
Öncelikle Nevzat Tarhan'ın okuduğum ilk kitabıydı. Yazar duygular, olumlu duygular ve olumsuz duygular olarak üç ana başlığı ele alıyor. Kendi fikrimi belirtmek gerekirse, bu kitapdan pek çok şey öğreneceğimi ve bana çok şey katacağını düşünüyordum. Pek çok şey olmamakla birlikte az da olsa bana birşeyler katan bir kitap. Kitabın ilk olarak olumlu yönlerinden bahsetmek isterim. Kitap sade ve anlaşılır bir şekilde yazılmış. Zorlanmadan da okunabilecek bir kitap. Ama bir yerde akıl karıştırdığı bir gerçek. Cidden psikoloji sevenlerin ders kitabı niteliğinde kullanabileceği bir kitap. Ama buna karar vermeden yorumlarımı ve eleştirilerimi okumanızı tavsiye ediyorum. Şimdi ise bana göre olumsuz yanlarını açıklamak istiyorum. Kitap da aklıma takılan pek çok alıntı olmakla birlikte özellikle dikkatimi çeken üç alıntı var. "Aslında intihar düşüncesinin altında da bu egoist düşünce yatar. Zaten bencil insanlarda ümit duygusu çok zayıftır. Ölümü rahatlıkla tek çıkar yol olarak düşünebilirler." Yazarımız bir Psikiyatri uzmanı. Bu alıntının geçtiği başlık "Bencil İnsanın Aşkı". Öncelikle ben bu cümlenin aşırı kaba olduğunu düşünüyorum. Yazar intihar tek çıkış yolu değildir mesajı vermiş olabilir. Evet tek çıkış yolu değildir. Ama her intiharı düşünen insanın egoist düşüncelerinin olması bana aşırı saçma geldi. Yazarın hassas bir konuda böyle konuşmasının üstüne kitabında yer alan Cemil Meriç'in bir sözünü size belirtmek istiyorum. "En büyük ihtiyacımız hoşgörü, en büyük düşmanımız önyargıdır." Yazar kitabında bu cümleye yer verirken aynı zamanda intiharla ilgili alıntıyı kurabiliyor. Bizden empati kurup, kendisinin önyargılı cümlelerini hoşgörü ile karşılamamızı beklediğini sanıyorum. Ben bir psikiyatr uzmanından daha empatili bir düşünüş şekli beklerdim. Daha fazla uzatmadan ikinci alıntıya geçmek istiyorum. "Beni anlayan insan sayısı birkaç kişiyi geçmez diyen kişi ego kabarması yaşıyordur." Alıntının geçtiği başlık "Kibir". Ne kadar kibir başlığı altında normal bir cümle gibi de dursa ben asla öyle olduğunu düşünmüyorum. Bunu söyleyen bir kişi ümitsiz de olabilir. Herşeyin egoya bağlanması bana saçma ve tuhaf geldi. Yine empatiden yoksun bir cümle olduğunu düşünüyorum. Üçüncü alıntıya geçmek istiyorum. "Ateizmin ölümü yok oluş kabul edip, insanı kaosa sürükleyerek mutsuz eden düşüncesine karşılık, duygusal zekâ teorisyenleri insanın biyolojik olarak zaman kavramıyla birlikte doğduğu ve yaşı ilerlese bile bitmeyen hatta artan yaşama arzusuna sahip olduğu gerçeğiyle hareket etmektedirler." Cümle, "Batı ve Doğu İnanışlarında Ölüm Konusu" başlığında geçiyor. Cümlenin sonlarının normal başında ki cümlenin ise 'kaosa sürüklediğinin' kime ve neye göre olduğunu sormak istiyorum. Ya da kime göre ve neye göre 'mutsuz' ediyor. Yazarın kitabını başta sevmiştim. Sonlara doğru yazarın kendi ile çeliştiğini ve aşırı derece de empatisiz cümleler kurduğunu düşünüyorum. Benim fikrim ve düşüncelerim bu yönde. Her alana ve bölüme de oynandığını düşünüyorum. Eğer başka bir kitabını okursam yüksek ihtimalle bu kitabıyla arasındaki farkları merak edip okurum. Onun dışında para verilmeye değecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Okunmasa olur mu? Olur. Çok da gerekli değil diye düşünüyorum. Ama bütün incelemelere ve bu okuduğunuz satırlara rağmen kitabı seviyor ve almak istiyorsanız saygı duyuyorum. Kitaba puanım ise '1'. Aklınızda birkaç meraklı soruyu dindirdiysem ne mutlu bana. Okuduğunuz için teşekkürler.
Duyguların Psikolojisi ve Duygusal Zeka
Duyguların Psikolojisi ve Duygusal ZekaNevzat Tarhan · Timaş Yayınları · 2019782 okunma
··
921 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.