Gönderi

Saat dokuzu altı geçe, kim bilir kaçıncı kez kaçtığı yetiştirme yurduna yine yaka paça yakalanıp getirilen, üzerindeki sayısız dayakları, hakaretleri, perişanlığı seni orada gördüğü anda unutan kimsesiz bir çocuğu hatırlıyordum. Gayri safi milli hasılanın bu sene ne kadar yükseldiğini kendimden emin bir sesle tekrarlıyordum ve seni tabanları dayaktan sızlayan pasaklı bir çocukken sevdiğim gibi seviyordum.
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.