Eğer bilmek fiilinin konusu metafizik alemle ilgiliyse, bunu kalbe havale etmeli, deruni veya içsel bir tecrübe, yani sezgi yoluyla bilgi elde edebilmelidir. Burada hatırlanması gereken nokta, insanın kalbini bir bilgi vasıtası olarak kullanabilmesi için, önce kalbin temizlenmesi, bilme işinde esas rolü olan ruhun, bedenin baskılarından kurtarılması gerektiğidir ki, bunun tasavvufta bazı metotları vardır. Hatta Gazaliye göre ruhunu bedenin arzularından bağımsızlaştırabilen ve kalp gözü ile görme mertebesine erebilen kimseler, sadece metafizik alemin bilgisini değil fiziki dünyanın bilgisini bile doğrudan doğruya elde edebilirler. (Ek Munkız Min ed Dalal syf34-35)