··
232 görüntüleme
Değerli okur bu tür yeraltı edebiyatı ya, böyle oluyor dili işte. Biz bilsek de bilmesek de, görsek de görmesek de bu hayatı yaşayan insanlar var ne yazık ki. Onları birileri dillendirirken, kendilerini onların gustosundan gayri tutamıyor, ifadelerini sayfalarına getirmek zorunda kalıyorlar. Ben de bu tür öyküler yazıyorum arada, amacım küfür asla değil elbette, ama farklı bir ifade nasıl olmalı, şahsen ben bilemiyorum.
Galiba canının acısını bir tek çeken biliyor.
Saygılarımla.
Yeraltı edebiyatini cok okumadigimdan muhtemel..Haklı olabilirsiniz elbet:) Ancak sanki daha farkli birseyler vardı bu kitapta. ..Belki de küfürlerin her sayfada -herşeye- herkonuda olması göze batan... biraz da yapmacıkti sanki... Küfrün yapmacıği olur mu?? Hislerini anlatmak icin bu edebiyati kullanırsa olmazdi belki ama.. Benim hissettigim bu cümleleri tekrarlayabilmek icin birseyler yazdigi oldu... :(
4 sonraki yanıtı göster
Bir üstteki incelemeyi okuduktan sonra kesinlikle okumam gereken bir kitap demiştim, sizin yorumunuzu okuduktan sonra kesinlikle okunmaması gereken bir kitap olduğuna kanaat getirdim.
Merhabalar bence sırf küfür var diye kitabı yermeyiniz çünkü o kadar gerçekçilikle yazılmış ki insanlığın tüm hallerini şeffaflıkla gözler önüne seriyor eğer sevmediyseniz kitabı bırakabilir bu tarz okumak isteyen birine bağışlayabilirsiniz yazmak bir yetenektir bu dili kullanıp hayatın gerçekleriyle yüzümüze bir tokat atabiliyorsa bunların bilincinde olmalıyız, bu tarz kitaplarda tecrübesi olan insanlar yazılanların anlamanı daha iyi kavrayacaktır çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz gerçeklerden küfür var diye saklanamayız ben de bir felsefe öğrencisi olarak tek bir açıdan bakmanın yanlışlığını söylemek isterim genelde bu tavrı gerçeklerden ve kendimden kaçmaya çalıştığımda sergilerim çok gereksiz ağır bir tepki oysaki kibar bir dille kitapta şu kısımlar çok güzel anlamlı olmasına rağmen istemediğim derecede küfür var bu yüzden beğenmedim demek zor değil ? aksine ben kitabı bir günde bitirdim ve öyle samimi öyle gerçek ki hayat tecrübesi acı ve çok olanların okumasını tavsiye ederim.
Ayrıca kusmak diyorsunuz lakin Sartre’ın Varoluşçuluk akımını temsil eden yapıtında bulantı adlı kitabında geçen tiksintiyi bilmiyorsunuz ? Adalet.
iyiki de bu yorumu yazdınız..bende bu tarz yazarlar için içindekini dışarı kusan tipler diyorum.. yazmasaydı kesinlikle bu fiili işlerdi belki diyorum.. sokakta kadın dövenleri izleyen toplulukta nasıl bir psikoloji varsa bu tarza methiye düzenlerde de bu psikoloji var bence..biri yazıyor biri okuyor aynı!! biri yapmış, biri yazmış, biri okumuş..
Şimal hanım; tam da yazdıklarınızla örtüşen, bir kadın hakkında yazdığı bir paragrafını paylaşmak istyrm.. Aynı kitap sayfa 85
'' ..Öylece geçip gitti yanımdan. Benim, herhangi bir davranış değişikliğine bile neden olamayacak kadar değersiz bir mahlukmuşum gibi hissetmeme yol açtı ve sıkı sıkı tuttuğu gorilin elini bırakmadan yürüyüp gitti. Aslında karnımdan beynime doğru hızla yükselen gazın sesini dinlesem agzını yüzünü s..p atardım ( noktalı kısım açıkça yazılmış), ama dua etsin ki ben öncelikle bir Orhan Gencebay dinleyeniydim..........''
3 sonraki yanıtı göster
Sueda Hanım, bazı güzel cümlelerini paylaşıyorlar ya bir şey sanıyoruz. Merak ediyordum yazarı ta ki incelemenizi okuyana kadar. Başkası yazsa kendim okuyayım da öyle karar vereyim derdim ama siz olunca farklı. Bu yeraltı edebiyatı dedikleri bol küfürlü argolu kitapları edebiyat olarak görmüyorum ben. Yeni neslin de böyle olmasını istemiyorum.
Elinize sağlık...
Merhabalar öncelikle şunu belirtmek isterim. Söylediklerinize katılıyorum lakin çok ağır bir eleştiri olmuş. Küfür hoşuma gitmez ama bu üslubu biraz gerçekçilik katmış. Bir de başka bir açıdan bakmanızı da tavsiye ediyorum. Bence kendi gibi yani arkadaşı ile muhabbet eder gibi yazmış buda bence bir saygı göstergesi. Kiminin hoşuna gitmez kimi de umursamaz yazılarda geçen küfürleri. Bütün bir kitabı sırf küfür yüzünden bu kadar ağır bir eleştiri yapmamalıyız. Bence yazılarından önemli ve değerli yerleri almakta fayda var. Her yazıyı kabul etmediğimiz gibi sahiplendiğimiz şeyleri de ön plana koyarız çünkü her yazılan herkese aynı şeyleri ifade etmez herkes anladığını alır. Bir dostumun hep hatırlattığı daha doğrusu yüzüme vurduğu bir sözü var "evinde bir çok oda var ama niye her defasında lavaboya kafa yoruyorsun" der. Bırakalim da kitabın kötü tarafı burası olsun. Temiz yerleri bize kalsın.
Saygılarımla
Alın şu cahili şurdan kitapları yorumlayabilecek kadar zeki olduğunu sanıyor
Kitabı okumayı düşünüyordum ancak bu eleştiriden sonra vazgeçtim sanırım
Bu yorum görüntülenemiyor
Gerçekler mide bulandırır 🖖
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.