Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

334 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum 45.betik [Teke ayının 6.betiği]
Emin Ersöz'ün davranışından önce Düşler Serisi'ni severek ve hevesli bir şekilde iki üç günde bitirdim çünkü hem seri olarak çok güzeldi hem de Emin Hoca'nın davranışını görmedim. Belki o davranışı olmasaydı bu betiği sahaftan aldığım ay okumalarında okuyacaktım. Betik; Düşler Serisi kadar etkileyici olmasa da güzel ve geçmişe yolculuk yaptıran hatta Emin Hoca'nın öğrencisiymişim gibi bir havası vardır. Ne bilim belki de eski jenerasyon öğretmenlerinden biri olduğu için mi böyle his ediyorum. Öncelikle Selçuk Hoca'nın delirmediğine inanıyorum çünkü Kırmızı Oda dizisinde Boncuk öyküsü gibi yalnızlıktan dolayı oluşan paranoid şizofren hastasıdır Selçuk Hoca. Paranoid Şizofren hastaları genelde toplum tarafından yada kendi kendine oluşturduğu yalnızlıktan doğan bir ruhsal hastalıktır. Selçuk Hoca'nın bayılması, yorgunluğu ve hatta zayıflanması gibi durumlarda okul çevresi ve öğrenciler tarafında önemsenmediği için hocayı kendi iç dünyasına kapatmasını sağladı. Okula gelen Şebnem Hoca, Selçuk Hoca'nın davranışından sonra soğuk davranmasaydı belki de Selçuk Hoca zamanla paranoid şizofren olmayacaktı. Selçuk Hoca ile benzer bir özelliğimiz var o da sevdiğimiz kızın okulun güzel kızı olmasıdır. Belki de ben birazcık daha açıksözlüyüm. Sevdiğim kıza aşkımı hem ilan ettim hem de benden dolayı okul taraftan bilinmesidir. Belki de itiraf etmenin yanı sıra ona karşı romantik olsaydı şimdi o kız beş yıl boyunca Sevda Serin denen kendini bir bok sanan kızın etkisinde olamayacaktı. Sevda Serin onu güya benden uzaklaştırarak ona iyilik ettiğini sandım. Aksine onu yanlış yollara sürükledi. Onun bulduğu kişiler, sevdiceğimin bedeni arzularken oysa ben onun kalbini istedim çünkü birini sevmenin yolu bedenine sahip olmak değil kalbini fethetmekten geçer. Selçuk Hoca unutmadığı kızı hayali olarak gece vakti mutfağında bulmasını hayal ederken ben ise 2018 yılında İstanbul'da yaşadığım olaydan kalben sevdiceğimi his ettim. İlk kez tanıştığım arkadaşım, habersizce içinden gelerek beni dilediği gibi öpünce o an soluğum kesildi ve gözümün önünde o sevdiceğim beliriverdi sanki o arkadaşım değil o beni öpüyormuş gibi his ettim. Hayali uçup gitmesin diye gözlerimi kapattım. Soluğum kesildiği için ve beklemedik durum karşısında orada balmumu heykel gibi donup kaldım. Rosalinda dizindeki sahne benim başıma geldi. Fedra, kuzenin eşi Fernando José'yi öperken Fernando José o anda Rosalinda'yı hayal etti. Aynı sahne farklı karakterler tarafında doğal olarak gerçekleşti. Selçuk Hoca'nın ağabeyi, ambulansı çağırarak onu tımarhaneye kapatmak yerine Manolya gibi başarılı bir psikyatrisi çağırsaydı belki de hoca iyileşecekti çünkü hoca deli değil. Deli olsaydı Çanakkale'deki o zayıf adam delilikle gösterirdi. Delilik ayrı bir ruhsal hastalık iken Paranoid Şizofrenlik ayrı bir ruhsal hastalıktır. Bu hastalığı delilik kisvesinde değerlendirmek yanlıştır. Selçuk Hoca'nın ağabeyi de benim babam da yanlış kararlar sergiledi. Benim babam da doktor daha beni ameliyat etmemiş ağabeyim kanalıyla doktordan memleketimizdeki en iyi fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi sormuş. Babam memleketi sevip tapıyorsa benim de aynı davranışı sergilemek zorunda mıyım? Belki de kalem kendini Drakula'dan yola çıkarak D karakteri olarak yaratmış olabilir. Kalemin davranışını gördükten sonra o D harfinin açılımı dengesiz olduğu su götürmez bir gerçekliktir çünkü onun davranışını anlatan sözcük dengesiz sözcüğüdür. Aslanlar gibi hatamı kabul ediyorum. Keşke arama konusunda onu sık boğaz etmeseydi belki de Ocak ayında onunla tanışma imkanım olurdu. Öğretmen ruhuna sahip insan; karşısındaki insanın hatasını af eder ve onunla arasına mesafe koymaz. Ülkemizdeki okuma oranı ortada olduğu karpuz seçer gibi okur seçersen bir arpa boyu kadar yol gidemez. Bir insan karşıdakine neyi sevip neyi sevmediğini diyebilir ve ona söz hakkı verir. Evet insanlar sıkboğaz ediyorum ama onun gibi dengesizce hareket etmiyorum. Rahatsız olduysam karşımdakinin yüzüne çatır çatır söylerim ve ona da söz hakkı veririm. Davranışı düzelirse yeniden aynı zevkle aynı heyecanla Düşler Serisi okumak isterim çünkü arada sırada bu seriyi çok özlüyorum. O seri, Türk Fantastik Edebiyatı'nın en başarılı serisi olduğu su götürmez bir gerçektir. Bu betiği kısmen beğendim çünkü sonu böyle bitmemeliydi. Okuyup okumamayı sizlere bırakıyorum. #BetikEli #Hastalık #EminErsöz #GeceKitaplığıYayınları #Kitapyorumu #Roman #DurumRomanı #Anılar #LiseGençliği #SafçaSevmek #ParanoidŞizofren #Dışlamamak #KitapTavsiyesi #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Hastalık
HastalıkEmin Ersöz · Gece Kitaplığı · 20151 okunma
·
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.