per fas et nefas"Eristik Diyalektik tartışma sanatıdır, mutlaka haklı çıkmak amacıyla tartışma sanatı;
yani per fas et nefas [ hem haklıyken hem de haksızken)."
Mantık ve diyalektiği çoğu zaman aynı anlamda kullanırız. Schopenhauer bize bu iki kavramın ayrımını yapıyor. Diyalektik bir konuşma sanatıdır. Akıl yürütme yöntemidir. Yunanca 'eris' kelimesinden gelen eristik ise kazanma amaçlı tartışma bilgisi olarak tanımlanabilir.
Schopenhauer, kitabın girişinde objektif doğruların dikkate alınmaması gerektiğini savunup, tartışma sanatında kullanılacak 38 hileyi okuyucuya sunmuştur.
38 Hile
1- genişletme
2- eşadlılık
3- mutlaklaştırma
4- oyunu gizleme
5- yanlış önerme kullanma
6- kanıtı varsayma
7- bir anda çok soru sorma
8- kızdırma
9- soru sırasını karıştırma
10- zıddını sorma
11- sonucu sormama
12- isim seçme
13- tezat sunma
14- zafer narası atma
15- tez ekleme
16- zorluk çıkarma
17- ince ayrım
18- tartışmayı kesme
19- genel düzeye kayma
20- sonucu söyleme
21- kendi silahıyla vurma
22- önermeleri özdeş sayma
23- abartmaya zorlama
24- sonuç uydurma
25- karşı örnek uydurma
26- gerekçeyi terse çevirme
27 - öfkede zaaf arama
28- tribünlere oynama
29- saptırma
30- neden yerine otorite gösterme
31- anlamazdan gelme
32- etiketleme
33- sonucu inkar etme
34- zayıf noktada inkar etme
35- taraf tutma
36- laf kalabalığı yapma
37- yanlış kanıttan yararlanma
38- kişiselleştirme
Başlıklar bize tek tek açıklanıyor. Okurken görüyoruz ki zaman zaman, bilinçli veya bilinçsiz haklı çıkmak için bizim de kullandığımız yöntemler. Ya da başkasının bizim üzerimizde kullandığı manipüle edici yollar.
Peki neden hep haklı olmak isteriz? Doğamızdan mı gelir bu dürtü? Ahlaka uygun olmayan yollarla bile haklı çıkma çabamız neden? Neden doğru olana ulaşmak için değil de bizi haklı çıkaran sonuca ulaşmak için sonuna kadar savaşırız?
Bu gibi soruları sordurtan ama tamamen cevabını vermeyen bir kitap.
Schopenhauer'un kitaplarında kendiyle çelişen yönleri var. Bu kitapta da öyle. Ama sorgulatmayı başarıyor. İyi okumalar.